NİKOMEDEİA Antik kenti:Astakania, Trakyadan gelen Phrygia'lılar ve Mysia'lılar (Phrygia/Frigya:Bugünkü Kütahya,Eskişehir,Afyon çevresindeki antik bölge, Mysia/Misya:Bugünkü Balıkesir, İzmir'in kuzeyindeki antik bölge) tarafından, M.Ö. 712de İzmit Körfezinin güneyindeki Başiskele yöresinde kurulmuştur. Astakoz kenti M.Ö. 3.yüzyılda da Büyük İskenderin komutanlarından Trakya Kralı Lysimachos tarafından yıkılıncaya kadar varlığını sürdürmüştür. Bithynia Kralı 1. Nicomedes M.Ö. 262de bugünkü Kadıköy Mahallesi ile Bekirdere arasındaki Dua Tepesinde kenti yeniden kurmuştur.Bithynia Krallığının başkenti olan bu kente, kurucusundan dolayı Nicomedeia adı verilmiştir.Bithynia Kralı III. Nicomedesin M.Ö. 73 yılında Krallığını Romalılara bağışlamasıyla Nicomedeia, Bithynia eyaletinin merkezi olmuştur. Burada M.Ö. 29da İmparator Augustus ile Tanrıça Roma adına bir tapınak inşa edildi. Bir geçit yeri olan Nicomedeia, Roma yolları üzerinde bulunduğundan ulaştırmada büyük önem taşıyordu ve Boğazlara yakın olması nedeniyle bir Roma Filosu bulunduruyordu. İmparator Diocletianus, 284 yılında Nicomedeiayı Roma İmparatorluğunun başkenti yapılmış ve buraya yerleşmiştir. Kente saraylar yaptırmış, kenti başkent işlevini görebilmesi için bir çok yeni yapılarla donatmıştır. Bu dönemde Nicomedeia, silah fabrikası, darphane, tersane, hamam ve tapınaklarıyla Roma, Antakya ve İskendireyeden sonra dünyanın dördüncü büyük kenti haline getirilmiştir. Bu arada, bugünkü Akça Cami-Hal Binası yöresinde tapınak ve devlet binaları yaptırmıştır.
Nikomedeia, İS.358 yılının Ağustos ayında büyük bir deprem geçirerek geniş ölçüde hasara uğramıştır. İS.362de yeni bir deprem ise ayakta kalan diğer yapıları da yıkarak yok etmiştir. Bundan sonra kent yeniden onarılmış ancak, eski durumuna hiçbir zaman gelememiştir. Ayrıca, Büyük Konstantin tarafından Byzantionun, Konstantionopolisin İmparatorluğun merkezi haline getirilmesi ve İmparator Jüstinianusun Kadıköy-İzmit arasındaki yolu askeri nedenlerle kapatarak, İznik üzerinden ulaşımı sağlamasıyla Nicomedeia, eski önemini iyice kaybetmiştir.
Kentteki ilkçağ kalıntılarından bazıları:
Surlar
Dış Surlar, sonradan onarımlar nedeniyle değişikliğe uğramakla birlikte, yapıldığı Roma dönemi özelliğini taşımaktadır. Midde Kuyusu denilen yerde, surların girişi, kapısı; o civarda da Bağçeşme Mezarlığı yöresinde de bir burcu (bugün Bayraktar Burcu olarak anılmaktadır) günümüze kadar gelebilmiştir. Bağçeşme semtine çıkan yokuştaki yuvarlak burç (bugün Karaburç olarak anılmaktadır) günümüze oldukça sağlam gelebilmiştir.
İç surlar, kentin en yüksek yanındadır. Bizans döneminde yapılmıştır. İlkçağ Nikomedeiasının akropolisinin burada olduğu düşünülmektedir. İç surların yapımında, İlkçağ yapılarından alınma parçalar kullanılmıştır. Türkler döneminde büyük bir onarım geçiren iç surların burçları bugün hala ayaktadır.
Agora
Bugünkü Kâğıt fabrikasının camisi arkasında yer almakta idi. Agoranın taşları, o yerde bazı eski
duvarlarda yapı taşı olarak kullanılmıştır. Sumer ilkokulu yanındaki DMO binası bahçesinde bulunmuş sonra gizlice yıkılmıştır.Agorayı çevreleyen mermer bloklar ofisi çevreleyen bahçenin kuzey duvarında bulunmaktadır.
Nekropolisler
İlkçağ kentinin, biri kentin doğu dışında, diğeri batı dışında olmak üzere iki Nekropolisi (mezarlığı) bulunuyordu. Doğudaki, surların dışından, Bekirdereye kadar uzanmakta idi. Bu bölgede, Kanlıbağda 1967 yılında yapılan arkeolojik kazı çalışmaları sırasında üstü tonozla (yay biçiminde kesiti olan çatı) örtülü bir mezar odası bulunmuştur; İS.2.yüzyıla tarihlendirilen mezar odasının Helenistik çağda kullanıldığı anlaşılmıştır. Batı Nekropolisi ise, Kırkmeşe Zeytinliği denen yerde bulunmakta idi. Nekropol alanları ziyarete açıktır.
Sarnıç
Kentin doğusunda, Hastane Bayırındadır. İS.4.-5. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. 120 m2 alanı kaplayan sarnıç 1500 m3 su alacak büyüklüktedir. Tamamen tuğladan yapılmıştır.
Kilise ve Mezarlıklar (Katakomblar)
Hastane Bayırında, Zeytinlik denilen yerdedir. İS.4. yüzyıl sonu veya 5.yüzyıl başlarında yapıldığı sanılmaktadır. Duvarlarında freskler bulunmaktadır.
Augustus Tapınağı Kalıntıları
Yenidoğan camiinin 300m.kadar kuzey batısındadır.Bugünkü yolda tapınağın görkemli duvarları durmaktadır.
Antik Tiyatro kalıntıları
Augustus tapınağının kuzey batısındadır.Ve günümüz evlerinin arasında kalmışsa da çevre duvarları ve kemerli yapıları hala araştırılmayı ve kazılmayı beklemektedir.
Seka alanı Hamam Kalıntıları
Günümüze kadar gelmiş,Hypocaust sistemli hamam kazılarla ortaya çıkarılmıştır.Alman arkeologlar Seka kağıt fabrikası bahçesindeki kazılarda görev almışlardır.
Nympheion,Anıtsal Çeşme
Tepecik mahallesi İstanbul caddesi üzerinde Yeni Turan okulu yanında Hacı Hasan sokağı köşesinde.
Su kemerleri ise oldukça sağlam durumdadır.
Ayrıca şehrin batısında Hagios Penteleon manastırı vardır.
Müzenin batısında Yeni Akşam Kız Sanat Okulunun temel kazısında çapı 70m.kadar bir kuyu bulunmuştur(1968)
Kaynaklar:
NİKOMEDEİA-Arkeolojik açıdan bir değerlendirme-Turgut .H.ZEYREK-Ege yayınları-2005
NİCOMEDİA,İZMİT TARİHİ-Avni ÖZTÜRE-1969
İZMİT ŞEHRİ VE ESKİ ESERLERİ REHBERİ-Nezih FIRATLI-Milli Eğitim Basımevi-1971
BİTHYNİA-Bilge UMAR-İnkilab yayınları-2004
Nikomedeia antik kenti ile ilgili fotoraflar sırayla;
Duvarlardan bir devşirme yazıtlı taş;
Augustus tapınak duvarının bugünkü görünüşü; (Yenidoğan Camii yakınında)
Nikomedeia canlandırma resmi,
Tiyatro'dan görünüşler, Tiyatro evlerin arasında adeta çıkarılacağı, kazılacağı günleri beklemekte..Çok sağlam bölümleri görülüyor..Tonozlu yapılar sapasağlam .
Sur fotoğrafı,
Kabartmalı taş,
Seka'daki hypocaustlu hamam kazılarından fotoğraflar (1939)
Nympheion (Anıtsal çeşme) yapısı ve buluntuları
Nikomedeia, İS.358 yılının Ağustos ayında büyük bir deprem geçirerek geniş ölçüde hasara uğramıştır. İS.362de yeni bir deprem ise ayakta kalan diğer yapıları da yıkarak yok etmiştir. Bundan sonra kent yeniden onarılmış ancak, eski durumuna hiçbir zaman gelememiştir. Ayrıca, Büyük Konstantin tarafından Byzantionun, Konstantionopolisin İmparatorluğun merkezi haline getirilmesi ve İmparator Jüstinianusun Kadıköy-İzmit arasındaki yolu askeri nedenlerle kapatarak, İznik üzerinden ulaşımı sağlamasıyla Nicomedeia, eski önemini iyice kaybetmiştir.
Kentteki ilkçağ kalıntılarından bazıları:
Surlar
Dış Surlar, sonradan onarımlar nedeniyle değişikliğe uğramakla birlikte, yapıldığı Roma dönemi özelliğini taşımaktadır. Midde Kuyusu denilen yerde, surların girişi, kapısı; o civarda da Bağçeşme Mezarlığı yöresinde de bir burcu (bugün Bayraktar Burcu olarak anılmaktadır) günümüze kadar gelebilmiştir. Bağçeşme semtine çıkan yokuştaki yuvarlak burç (bugün Karaburç olarak anılmaktadır) günümüze oldukça sağlam gelebilmiştir.
İç surlar, kentin en yüksek yanındadır. Bizans döneminde yapılmıştır. İlkçağ Nikomedeiasının akropolisinin burada olduğu düşünülmektedir. İç surların yapımında, İlkçağ yapılarından alınma parçalar kullanılmıştır. Türkler döneminde büyük bir onarım geçiren iç surların burçları bugün hala ayaktadır.
Agora
Bugünkü Kâğıt fabrikasının camisi arkasında yer almakta idi. Agoranın taşları, o yerde bazı eski
duvarlarda yapı taşı olarak kullanılmıştır. Sumer ilkokulu yanındaki DMO binası bahçesinde bulunmuş sonra gizlice yıkılmıştır.Agorayı çevreleyen mermer bloklar ofisi çevreleyen bahçenin kuzey duvarında bulunmaktadır.
Nekropolisler
İlkçağ kentinin, biri kentin doğu dışında, diğeri batı dışında olmak üzere iki Nekropolisi (mezarlığı) bulunuyordu. Doğudaki, surların dışından, Bekirdereye kadar uzanmakta idi. Bu bölgede, Kanlıbağda 1967 yılında yapılan arkeolojik kazı çalışmaları sırasında üstü tonozla (yay biçiminde kesiti olan çatı) örtülü bir mezar odası bulunmuştur; İS.2.yüzyıla tarihlendirilen mezar odasının Helenistik çağda kullanıldığı anlaşılmıştır. Batı Nekropolisi ise, Kırkmeşe Zeytinliği denen yerde bulunmakta idi. Nekropol alanları ziyarete açıktır.
Sarnıç
Kentin doğusunda, Hastane Bayırındadır. İS.4.-5. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. 120 m2 alanı kaplayan sarnıç 1500 m3 su alacak büyüklüktedir. Tamamen tuğladan yapılmıştır.
Kilise ve Mezarlıklar (Katakomblar)
Hastane Bayırında, Zeytinlik denilen yerdedir. İS.4. yüzyıl sonu veya 5.yüzyıl başlarında yapıldığı sanılmaktadır. Duvarlarında freskler bulunmaktadır.
Augustus Tapınağı Kalıntıları
Yenidoğan camiinin 300m.kadar kuzey batısındadır.Bugünkü yolda tapınağın görkemli duvarları durmaktadır.
Antik Tiyatro kalıntıları
Augustus tapınağının kuzey batısındadır.Ve günümüz evlerinin arasında kalmışsa da çevre duvarları ve kemerli yapıları hala araştırılmayı ve kazılmayı beklemektedir.
Seka alanı Hamam Kalıntıları
Günümüze kadar gelmiş,Hypocaust sistemli hamam kazılarla ortaya çıkarılmıştır.Alman arkeologlar Seka kağıt fabrikası bahçesindeki kazılarda görev almışlardır.
Nympheion,Anıtsal Çeşme
Tepecik mahallesi İstanbul caddesi üzerinde Yeni Turan okulu yanında Hacı Hasan sokağı köşesinde.
Su kemerleri ise oldukça sağlam durumdadır.
Ayrıca şehrin batısında Hagios Penteleon manastırı vardır.
Müzenin batısında Yeni Akşam Kız Sanat Okulunun temel kazısında çapı 70m.kadar bir kuyu bulunmuştur(1968)
Kaynaklar:
NİKOMEDEİA-Arkeolojik açıdan bir değerlendirme-Turgut .H.ZEYREK-Ege yayınları-2005
NİCOMEDİA,İZMİT TARİHİ-Avni ÖZTÜRE-1969
İZMİT ŞEHRİ VE ESKİ ESERLERİ REHBERİ-Nezih FIRATLI-Milli Eğitim Basımevi-1971
BİTHYNİA-Bilge UMAR-İnkilab yayınları-2004
Nikomedeia antik kenti ile ilgili fotoraflar sırayla;
Duvarlardan bir devşirme yazıtlı taş;
Augustus tapınak duvarının bugünkü görünüşü; (Yenidoğan Camii yakınında)
Nikomedeia canlandırma resmi,
Tiyatro'dan görünüşler, Tiyatro evlerin arasında adeta çıkarılacağı, kazılacağı günleri beklemekte..Çok sağlam bölümleri görülüyor..Tonozlu yapılar sapasağlam .
Sur fotoğrafı,
Kabartmalı taş,
Seka'daki hypocaustlu hamam kazılarından fotoğraflar (1939)
Nympheion (Anıtsal çeşme) yapısı ve buluntuları
Merhaba. Bilgiledirme için teşekkürler. Sondan ikinci fotoğrafı hangi yayından aldınız acaba?
YanıtlaSil