19 Ağustos 2011 Cuma

Erythrai/Ildırı çevresindeki Antik Aleon Irmağı/Azmak Deresi

Aleon Irmağı'nın kaynak havuzundaki ilkçağ duvarlarından iki fotograf;



Erythrai Akropolünden, Matrone Kilisesi ve Athena Tapınak yerinden ALEON Irmağının günümüzdeki konumunu gösteren fotograflar;




Plinius'un bildirdiği gibi yazıtlarda ALEON nehrinden söz edilmektedir. Buna karşın Erythrai sikkelerinde Axus adı verilen bir nehir tanrısı simgelenir. Bugün Erythrai'da, örenin güneyinden körfeze akan tek bir ırmak vardır. Örenin kuzeyindeki ırmak yatağı şimdi kuru bir deredir. Azmak deresi de denir. Derenin çevresinde de eski çağ malzemesi yoğun bir biçimde görünmektedir.
Aleon ırmağı'nın çıkış yerinde bir havuz var. Aleon Erythrai kent kalıntılarının doğu yanıbaşından doğan, kenti taşıyan tepenin güney eteğinden geçip hemen orda denize dökülen bir dere. (Plinius V 117) Suyu tuzlu ve kükürtlü olan bu derenin bir havuz gölcüğü içinde kaynayan başlangıç pınarlarının kimi sıcaktır, ılıca suyudur, fokur fokur kaynar,. Derenin çıkış yerindeki, sözü edilen halkapınar havuzcuğunun iç yüzü daha ilkçağda taşla döşenmiş idi. (Alıntı: IONİA: Bilge Umar- Satrote/Erythrai sayfa:107)
George Bean Eskiçağda Ege Bölgesi (ARİON YAY. Çeviri:İNCİ DELEMEN)adlı yapıtında ALEON'la ilgili şunları yazıyor;
"Böylece sınırlanan topraklar, surların içinde kentin doğusunda ortaya çıkan bir ırmakla sulanır. Irmağın denize yakın kesimleri çevreyi bir bataklığa dönüştürmüştür. Güçlü akıntısıyla iki değirmeni çalıştırabilmektedir." derken, İsmi konusunda çelişkiye düşüyor ama Plinius'a gönderme yaparak, "Yazıtlarda ALEON ırmağından söz edilmekte, Plinius'ta bunu doğruluyarak sularının insan vücudunda kıl çıkartmak gibi garip bir özelliği olduğuna işaret etmektedir."
Ayrıca ERYTHRAİ ile ilgili kanımca en önemli kaynak değerli Arkeolog Prof. Dr. CEVDET BAYBURTLUOĞLU'nun ERYTHRAİ kitabındadır, Bayburtluoğlu'da Plinius'un alıntılarıyla ALEON'u belgelemekte. Bayburtluoğlu bu ayrıntılı ERYTHRAİ kitabında 2,4,9,15,24,26,44,45,47,79,81,82. sayfalarında ALEON/ALEOS'a değiniyor. Örneğin 4. sayfada diyor ki; "Yarımadanın diğer kısımlarını bir tarafa bırakıp yalnızca Erythrai çevresini incelersek bugünkü köylülerin AZMAK dedikleri ve eskilerce Aleon veya Aleos olarak isimlendirilen derenin başlıca akarsu olduğunu görürüz. ALEON ve ALEOS antik şehrin surları içinde KLAZOMENAİ Kapısının yakınında kaynak olarak doğmakta ve menderesler çizerek köyün güneyindeki koyda denize ulaşmaktadır.
ERYTHRAİ sonraları Akropol ile kıyı arasındaki batı yamacına doğru kaymış, daha sonra ALEON'un suladığı düzlükte genişlemiş ve nihayet Hellenistik ve Roma devirlerinde doğudaki yerleşmeye ek olarak, özellikle imalat atölyeleri gibi tesisler Akropolün kuzeyindeki surlar içinde kalan sahada yoğunlaşmış. Antonius Pius dönemindeki sikkelerde NEHİR TANRISI:ALEON ismi geçmekte. Akropolün kuzeyinde, güney kuzey doğrultusunda uzanan ALEON nehrini kesen Aquadukt/Su kemeri Bizans döneminden kalma. Vaktiyle akan ALEON Nehri'nin geçtiği yerlerde antik kanal izleri bulunmakta. Piri Reis ise Kitab-ı Bahriye'sindeki haritada ALEON Irmağını MA-i Ildır olarak göstermiş...