BADEMGEDİĞİ / PURANDA:
Prof.Dr. Recep MERİÇ öncülüğündeki kazı ekibiyle; Metropolis’in öncü yerleşimlerinden biri olan Bademgediği Tepesi’nde beş yapı katı saptanır. Bu yerleşimin Hitit kaynaklarında adı geçen Arzawa Krallığı kentlerinden Puranda olabileceği düşünülür. Yerleşimin bulunduğu noktanın ticaret yolları üzerinde bulunması ve verimli topraklara sahip olması şüphesiz şehrin kurulmasında etkili olmuştur. Kent asıl gelişimini MÖ 2. yüzyılda gösterir. Yoğun bir Myken ve Hitit izleri taşıyan PURANDA (Bademgediği) çok ilginç. Ben de tam 2 kez bu ilginç ören yerini Metropolis ve Karabel Anıtı gezilerimde ziyaret etmiştim.Bu ören yeri, İ.Ö. 1318 yılında Hitit metinlerinde II. Mursilis’in düzenlendiği Arzawa seferlerinin önemli hisarlarından biri olarak anılır. Hitit’lerde de Ana Tanrıça Kültü önemli,2006 yılında batıya doğru ilerleyen kazı çalışmalarında, II. Tabaka seramiği olarak nitelenen Myken dönemin seramiklerinin nispeten azalması. Bu nedenle 2007 yılında yapılacan kazı çalışmalarında, Myken dönemi yerleşmesini ve seramik konteksini daha iyi anlayabilmek amacıyla çalışmalara devam edilmesi. Kuzey açmalarının yanı sıra, Bademgediği höyüğünün doğusundaki ana giriş kapısından güneyde bulunan diğer kapıya doğru uzanan, nispeten düz alanda kazıların yapılması birçok açıdan yararlı sonuçlar verecek nitelikte. Sözü edilen alanda, geçmiş yıllarda hiç çalışma yapılmamış.
Puranda'; Ege bölgesinde Hitit etkili bir kentin varlığının tescillenmesi açısından çok önemli..
Aşağıdaki ilk fotoğraf benim resimlerimden..2004 Yılında Puranda kazılarından çok etkilenmiştim..Puranda izlenimleri...Mukavva Pano üzerine akrilik..
İkinci fotoğraf; Puranda'dan yine belge niteliğinde bir fotoğraf...Bademgediği Tepesi
Son fotoğraf Puranda kazı alanı;...
24 Nisan 2009 Cuma
Leukai Antik Kenti, Üçtepeler, İzmir Kuş Cenneti, Homa Dalyanı, Sasallı
Homa isme bakınız, tam bir eski Anadolu ismi taaa Luvi'lerden, Hitit'lerden sesler fısıldıyor, bir de orada Sasallı vardır, Antik Leukai'nin seyrek ama nazlı kalıntılarının bulunduğu yerden, Şaşal suyu adı da Sasallı'dan fısıldar, hatırlatır eski bronz çağı kültürlerini...Çok güzeldir, çok eski uygarlıklarla, hatıralarla, yaşanmışlıklarla doludur evet, bizim "Ora"lar.
Aşağıdaki güzel, ruhlu fotograf bizim "ORA"lardan Smyrna/ İzmir'li CÜNEYT kardeşime aittir.
LEUKAİ; Kuş Cenneti ve Çamaltı Tuzlası yakınlarında bir antik Kent: LEUKAİ: Leukai antik kenti'nin kalıntılar alanı şimdi üçtepeler denen yerdedir. İzmir'den Çiğli'ye (Antikçağda Çiğli'nin ismi Sillios)girmenin az öncesinde anayolda solunuzda göreceğiniz asfalt yüzeyli yola giriniz. Batıya uzanan bu yol, Sasalı Köyüne ve Çamaltı Tuzlasına bağlantı sağlar. Sasalı (Bu isimde çok ilginç, Luvi kökenli yaşayan bir isim olarak hala yaşıyor, Şaşal ismi de yaşayan böyle ilkçağ Anadolu isimlerinden) Köyüne geçiniz ve orada; Üçtepeler'e giden yolu sorunuz. O yolun sizi ulaştıracağı Üçtepeler, Çamaltı Tuzlası yakınındaki Sasalı köyü ile , 20 km. kadar kuzeydeki Gediz ırmağı arasında, orta yer yakınında , orada pek sığ olan denizin kıyısındadır.
Leukai antik kenti ilkçağlarda 4 tepeli ,ince uzun, bazı yerleri dirsek yapan yani upuzun dil biçiminde olmayan bir ada üzerinde idi. Gediz ağzı yakınıda bulunan yörenin bugün de olduğu üzere ",O ZAMANLARDA DA BİR KUŞ CENNETİ VE GÖÇMEN TURNALARIN UĞRAK YERİ OLDUĞUNU VARSAYABİLİRİZ."
O yer, birkaç yüzyıl içinde, Gediz'in taşıdığı alüvyonların, kumların dolgusuyla Menemen Ovasını büyüme, oradaki eski körfez girintisinin dolup ovaya eklenme süreci içinde,karayla birleşip yarımada durumuna geldi. Bugün ise yarımada bile değildir.Çiğli yönünden bakıldığında üç tepeli görünüp dördüncü tepe görünmediği için ,Üçtepeler diye anılıyor.Deniz şimdi ancak en dıştaki tepenin eteğindedir ve orada da derinliği, çok ilerilere kadar, birkaç karışı geçmez.
Leukai antik kentinin bulunduğu alanda yer eskiçağlardan kalma çanak çömlek kırıklarıyla doludur.Yapı ve duvar kalıntıları ise, taşları yeni yapılarda kullanılmak yoluyla götürülerek tüketildiğinden ,hemen yalnız temel kalıntılarından ibarettir . Bunlar;doğu yanındaki tepenin en yüksek yerinde bir de, diğer uçtaki denize yakın tepenin kuzey eteğinde. Kent alanının en yüksek yerinde bir yapının temel kalıntısı görülüyor; ayrıca ,güneyden kuzeye doğru surların temelleri hala seçilebiliyor.
Urla'nın kuzeyindeki Antik Klazomenai Kentinin küçük bir kolonisi olduğu saptanan Leukai'de yaşayanların bastırdığı gümüş sikkeler bugün Londra British Museum'da sergilenmekte. Bölge tarihi ve doğal değerlerden ötürü 1985 yılında 1.Derece tarihi ve doğal sit alanı ilan edilmiştir.
Ben bu yaz yani 2011de hem HOMA DALYANI,KUŞ CENNETİNİ hem de LEUKAİ Antik kentini ziyaret ederek,inceleyerek, yeni ve digital fotoğraflar çekmeyi düşünüyorum. Gelmek isteyen var mı?
KAYNAKLAR:
AİOLİS-Prof.Dr.Bilge UMAR-İnkilap yay.
ESKİÇAĞDA EGE -George BEAN-Çeviren:İnci DELEMEN-Arion yay.
MENEMEN YA DA TARHANİYAT TARİHİ:Ersin DOĞER
ANADOLU'NUN TARİHİ COĞRAFYASI 1-Prof.Dr.Veli SEVİN- Türk Tarih kurumu yay.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)