AİGAİ çok görkemli bir kent,yerleşim olarak Bergama/Pergamon'u andırıyor.
Ege Üniversitesinden Prof.Dr.Ersin DOĞER ve ekibi kazıyor,AİGAİ'yi..
Ve çok önemli sonuçlar ortaya çıkıyor.
Herodotos'un on iki Aiolis kentinden biri olarak nitelediği Aigai, İon göçünden sonra kurulduğu düşünülmekte. Persler Anadolu istilâsı sırasında bu kente girmemişler.Kentin stratejik, ekonomik yönden önem taşımaması veya sarp bir yerde oluşu da bunun nedenleri. Anadolu'daki Pers istilâsından nasibini almadığından dolayı burada Arkaik çağa ait kalıntılara bolca rastlanmakta. Helenistik dönemde M.Ö.218de Bergama Krallığına bağlanmış, M.Ö.15da ise Bithynia'lı Prusias'ın egemenliğine girmiş.. Daha sonra da Roma hakimiyetini burada görürüz. M.S.17deki büyük depremden çok zarar görmüş, İmparator Tiberius diğer 12 Aiol şehri ile beraber yeniden inşa ettirmiş.Aigai'liler hayvancılığa önem verdikleri için buna paralel olarak dokumacılıkta Sardes'den sonra devrinin en önde gelenlerinden. Hatta Aigai'liler komşu şehirlerle anlaşmalar yaparak onların dokuma işlerinden uzak kalmalarını istemişler. İşledikleri keçi derileri ise antik dünyada çok beğenilmiş ve Smyrna ve Magnesia Agoralarında satılmış.
Kentin kuzeydoğusundaki Agora antik çağ agoralarından farklı biçimde. L plânında olup yüksek duvarlarla desteklenmiş.L'nin 82.30 m.lik uzun kolu doğuya , kısa kolu da kuzeye yöneliktir. Geç Helenistik çağdan kalan yapı üç katlı. Alt kattaki dükkanlar dizisi iki bölümlü kare mekanlardan oluşmakta.11 m.yi bulan duvarları, kapı geçişleri ve pencereleri oldukça iyi durumda.Alinda,Assos ve Latmos Herakleia'sındaki agoralar gibi görkemli ve hala çok sağlam. Buradan orta kata geçişi kemer sistemi sağlamakta. Orta katın doğu duvarı penceresiz olup uzun bir depodan ibaret.Üst kat ise seyirlik yeri görünümünde. Aigai'nin bu bölümünün yer aldığı yamaç,derin bir vadiye ve Güzelhisar (Pityikos,Tisnaıos,Titnaios) çayına bakmakta.
Aigai'nin tiyatrosu, mabetleri,Gymnasiumu Agoraya simetrik olarak kuzey-batıda sıralanmışlar. Batı teraslarından daha alçak olan alt terasın kuzeyinde tiyatro var. Oturma sıraları ( Caveasının bütünü )toprak altında. Skene yıkılmış ve taşları çevreye yayılmıştır. Helenistik devire ait olan tiyatronun M.S.17 depreminden sonra yenilendiği mimari süslemelerinden anlaşılmakta. Tiyatronun kuzeybatısındaki küçük mabedin, M.Ö.2.yy.a ait kitabesinde Demeter'e adandığı yazılı. Kentin en önemli mabedi M.Ö. 48de Prokonsül Servilius İsauricusun Apollon Khesterios için yaptırmış olduğu. Bu tapınağın doğusu ayrı bir Stoa ile çevrilmiş. Kuzeyindeki Propylaion' un uzun kenarında 12 kısa kenarında 6 sütun var. Tiyatronun altındaki terasta Gymnasium bulunmaktadır. Binanın taşları, dor sütunları çevreye saçılmış bir durumda. . Çevredeki mimari parçalardan büyük bir palaestra ile iki katlı bir stoa ile çevrili avlusu var.
Kentin doğuya bakan yamacında Bouleterion(Kent meclisi toplantı salonu) bulunmaktadır.VeProf.Dr. Ersin DOĞER ve ekibi tarafından tamamen ortaya çıkarılmıştır.Küçük ama görkemli bir Tiyatro görünümünde.Kentin nekropolü doğu ve güney yamaçlarda. Çok sayıda lahit ayakta.
Aigai ile ilgili bilimsel çalışmalar sürmekte ben sizleri AİGAİ ile çeşitli dönemlerde çektiğimiz araştırma gezilerindeki fotoğraflarla baş başa bırakıyorum.
AİGAİ ile ilgili Kaynaklar:
AİGAİ-Aiolis'te bir Dağ Kenti-Şükrü TÜL-Ege yayıınları
AİOLİS-Prof.Dr.Bilge UMAR-İnkilap yayınları
Anadolu'nun tarihsel coğrafyası-Prof.Dr.Veli SEVİN-Türk Tarih Kurumu Yayınları
Anadolu Uygarlıkları-Prof.Dr.Ekrem AKURGAL-Net Yayınları
Aigai isminin anlamı ve Aigai'nin yeri üzerine:
Aigai/Aegae/Aegaeae ismi gerçekten de köken olarak bizim EGE bölgemizin adının kökeni..
Troia Savaşındaki Anadolu Halkı AKA'lar da bu kökene tarihsel, dilsel, bir yakınlık gösteriyor. Kısaca AKA, AİGAİ,EGE kesinlikle bir Anadolu'lu kaynaktan geliyor.
Bu konuda bazı yaklaşımlar da var...
Prof.Dr.Bilge UMAR;Türkiye'deki Tarihsel Adlar ve AİOLİS adlı İnkilap yayınlarından gelen kitaplarında bu ismin özbeöz Anadolu'lu Luvi kökenli bir isimden geldiğini belirtse de önce bazı başka yaklaşımlara da değiniyor.
Diyor ki UMAR ;
"Aigai adı Aiga sözcüğünün Hellen diline göre çoğul biçimidir; hem "Aiga"lar, hem de Aiga Halkının Kenti anlamına gelir....
Hellen dilinde keçi anlamına gelen Aiga kök sözcüğü ile benzerliği rastlantısaldır. Üzerinde Dikili (ATARNA) ve Çandarlı'nın (PİTANE) bulunduğu yuvarlak yarımadanın ilkçağdaki adı, AİGA Burnu idi. (Alıntı:Strabon)
Amasya'lı Strabon'a bakılırsa, buradaki dağ, AİGAİON Denizine ( EGE Denizine) doğru eğimli olduğundan denizin adını almış imiş. Oysa gerçek belki tam tersinedir ve herhalde bu söylenen Aiga sözcüğü "Meşe" anlamındaydı; gerçekten, Hind-Avrupa Ailesi dillerinden birkaçında, bu anlama gelen sözcükler, Aiga'ya az çok benzemektedir. Oysa ben, Aiga Burnunun hemen dibinde denize dökülen KAİKOS (BAKIRÇAY) ırmağının adı da konumuzla yakından ilgilidir kanısındayım. Bu adın öz biçimi belli ki KAİGA/ KAİKA iken, Hellen dilinde ırmak adları dişi olacağı ve a- ile bitemiyeceği için sonu "OS" edilmiştir. Oysa KAİGA/KAİKA, AİGA sözcüğünün, başa "Kutlu, Kutsal, İyi, Güzel" anlamlarındaki KUVA takısının kısalmışı olan K'yi almış biçiminden ibarettir. Batı Anadolu'daki önemli ırmakların tümünün Anadolu'lu eski adı bir tanrıyla bağlantılı idi.
Menderes'in asıl adı Madra, Ma-Adra, Ananın kocası, Hellen ağzında Maiandros edilmişti.
Küçük Menderes yani eski KAYSTROS'un aslı, güçlü olasılıkla KASTRA yani K(uva)-Astra,Kutsl'ın (Irmak ağzındaki Apasa/Ephesos/Efes'de tapkı merkezi bulunan Ana Tanrıçanın)ırmağı (Kuva sözcüğünün Ana Tanrızayı kasdetmesinin örneğini Kuma/Kyme (ALİAĞA) adında da görebiliriz.)
Gediz ırmağının adından bozma olarak Foça paraları üzerinde gördüğümüz Smardos adının aslı Smarda yani S(va)-Ma-(a)rda,Kutsal ananın Irmağı ...
Dolayısıyle; KAİGA/kaika (KAİKOS) adının da Ana Tanrıça ile yahut kocasıyla (ADRA, MADRA, SODRA, ATTA, ADRAMYTTEİON/ EDREMİT, BURHANİYE, MADRA DAĞI, SARDES isimleri de bu köklere sahip görünüyor.)bağlantılı olması beklenir. Bu noktaya gelince, Luvi/Pelasg dilinde AİA/İA'nın, tıpkı Hellen dilindeki Gaia gibi,"TOPRAK" anlamına geldiğini ,İAVANA/İAWANA(İAONİA,İONİA) yani "İA Ülkesi" adı başındaki İA'nın da bu sözcük olduğunu anımsıyoruz.
Buna göre AİGA'nın aslı çok güçlü olasılıkla,Aİ(a)Ka,Aia-Yeri, Yani "TOPRAK ANANIN KUTSAL YERİ,TOPRAK ANA TAPKISININ YERİ" idi....."
Evet Prof.Bilge UMAR Aiolis ve Türkiye'deki Tarihsel Adlar Kitabında AİGAİ isminin KAİKA ile bağlantılı olduğunu ve EGE isminin kökenini de böyle yorumluyor..
Aigai'ye nasıl giderim?
Aigai antik kentine gitmek istediğinizde Şirin bir antik belde olan ŞAKRAN'a(GRYNEİON-Apollon Tapınağı) geliniz.Buradan 13 km. ilerde Yund (Yunda ismi, kesinlikle Anadolu dillerinden gelme bir isim, aynı zamanda bölgede bir Jeolojik formasyonun adı, aynı jeolojik formasyona sahip, ilerdeki Ayvalık'ın Cunda Adasının ismi de aslında YUNDA adasıdır, ismin anlamı bir tüme varım, tahmini olarak; iavana, yani toprak ananın yeri, olabilir, iavana/iavanda tıpkı İonia gibi Yavan'a, Yunan'a dönüştüğüne göre ismin kökenleri kendini ele veriyor bence) dağlarına ulaşan, harika manzaralı köy yollarından geçerek ulaşacaksınız...Köseler Köyü çok uygar insanların yaşadığı küçük,hayvancılık, zeytincilik ile yaşayan bir dağ köyü..
Aigai antik Kentinin en önemli sapasağlam durumdaki mimari yapıtı, AGORA'sı....
Karia'daki ALİNDA, Bafa gölündeki LATMOS HERAKLEİA'sı ve Edremit Körfezindeki ASSOS'ta bulunan görkemli agoraları anımsatan bu yapı, Alman bilim adamlarının da yıllar öncesinden ilgisini çekmiş,Dünya arkeoloji literatüründe önemli yerini almıştır.
15 Mart 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder