Bozdoğan Kemeri ya da Valens Kemeri (Yunanca: Άγωγός του ὔδατος / Agōgós tou hýdatos; anlam: “Su boru hattı”), Orta Çağda, İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan kemerlerin en önemlilerinden. Konumu Kemer İstanbul Fatih’de, bugün İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu tepe ile Fatih Camii’sinin bulunduğu tepe arasında uzanmakta. Bugün ayakta kalan bölümü orijinal uzunluğundan 50 metre daha kısa olan 921 metrelik bölümüdür. Atatürk Bulvarı, kemerin taban kavislerinin arasından geçerek devam etmektedir.
O zaman ki adı Byzantion olan antik şehrin su rezerv sisteminin inşası Roma İmparatoru Hadrianus döneminde başladı. Bizans İmparatoru I. Konstantin zamanında şehrin yeniden yapılanması ve büyümesiyle birlikte hızla artan nüfusun ihtiyacını karşılamak için sistemin daha da genişletilmesine gerek duyuldu.
Kemer, suyunu Kağıthane ile Marmara Denizi arasında kalan tepelerin yamaçlarından alan ve Trakya’nın tepelik bölgelerinden başkente kadar uzanarak şehrin su ihtiyacını karşılayan geniş kemerler ve kanallar sisteminin – ki toplam uzunluğu 250 kilometreye kadar uzanan bu sistem antik dönemde yapılmış benzer sistemlerin en büyüğüdür – en son noktasında yer almaktadır. O zamanlar şehre gelen bu su, toplam kapasitesi 1 milyon metre küpten fazla olan üç açık ve Yerebatan Sarnıcı gibi yüzden fazla yaraltı sarnıcında depolanmaktaydı.
Başlangıç tarihi bilinmemekte ancak 368 yılında kemerin adının da kendisinden geldiği Roma İmparatoru Valens döneminde bitirildiği bilinmektedir. Kemer o zaman Kapitolyum’un bulunduğu üçüncü tepe, Mese (bugün İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu yer) ile Havariyun Kilisesi’nin bulunduğu dördüncü tepe(bugün Fatih Camii’sinin bulunduğu yer) arasındaki vadide uzanmaktadır. Kalkhedon/Kadıköy antik kentinin duvarının taşları kullanılarak inşaa edilen kemer,373 yılında dönemin valisi Klearchos tarafından Theodosius Forumu’nda , Yunan Mitolojisinde su perisi olarak geçen Nymphe'lere yani Su perilerine ithaf edilmiş ve törenle hizmete sokulmuş.
382 yılında yaşanan şiddetli kuraklıktan sonra I. Theodosius tarafından Belgrad Ormanlarından şehre su taşıyan yeni bir hat inşaa ettirildi(Theodosius Kemerleri ). II. Theodosius döneminde, Valens Kemeri'nin suyunun Zeus Hamamlarına ve İmparatorluk Sarayına dağıtımı sağlanmış. Muhtemel bir depremde zarar gördükten sonra, Yerebatan ve Binbirdirek Sarnıçlarıyla bağlantılarını da tamamlatan Roma İmparatoru I. Justinyen tarafından restore ettirilen kemer son olarak ikinci bir hattı yapan II. Justin tarafından 576 yılında onarılmış.
626 yılındaki Avar kuşatması sırasında sur dışında kalan kısmının bir bölümü yıkılarak su ile irtibatı kesilen kemer, ancak 758 yılındaki büyük kuraklık zamanında V. Konstantin tarafından yıkılan yerlerin tekrar inşaa ettirilmesiyle suya kavuşabildi. İmparator şehrin su rezerv sisteminin tamamını, Anadolu’dan ve Yunanistan’dan getirttiği işçiler vasıtasıyla Patrikios’a onarttırdı.
Kemerin diğer bakım çalışmaları II. Basil( 1019’da) ve III. Romanos döneminde gerçekleştirilmiştir. Kemerle igilenen son Bizans İmparatoru Andronikos I Komnenos’tur. Ne Latin İmparatorluğu döneminde ne de Palaiologos hanedanlığı zamanında herhangi bir bakımdan geçmeyen kemer, şehrin nüfusunun 40-50 binlere kadar düşmesi üzerine eski önemini yitirmiştir. Fakat, buna rağmen Kastilyalı bir sefir olan Ruy Gonzáles de Clavijo’nun 1403’te Timur’u ziyareti dolayısıyla güzergahında bulunan İstanbul’dan geçerken belirttiğine göre o tarihte kemer hala aktif olarak kullanılmaktadır.