12 Ocak 2010 Salı

Philadelphia/Kallatebos/Alaşehir


Yukardaki İlk fotograf, PHİLADELPHİA ANTİK TİYATROSU'na sahne yapısı yönünden bakış,Aşağıdaki İlk 4 sıra Philadelphia akropolü, şimdiki Toptepe, eski Alaşehir gravürü, Philadelphia antik tiyatrosu kazıları, Aquaduct, Philadelphia kitabı kapağı,Toptepe'deki Antik tiyatro koyağının yeri, St. jean kilisesi ...





Philadelphia tiyatrosu ve tiyatro koyağı

















Herodotos bir Kallatebos kentinden bahsediyor. Umar, Kuvaallatuba yani kutsal, iyi güzel anlamlarına gelen anatanrıçayı kasteden bu kentin Alaşehir olduğunu belirtiyor.

Philadelphia (ALAŞEHİR) :

Türkçede bu şehrin adı, ‘kardeş Sevgisi' anlamına geliyor.Philadelphia'nın kuruluşu Attaloslar Kralı Attalos II'ye dayanıyor. İÖ. 159 yılından başlayarak başkent Bergama da Krallığın yönetimini ellerine alan Attalos II, kurduğu şehirlerle ve kültüre verdiği destekle ün yapmıştır. Turizmin gözbebeği olan antalya şehride kendi adıyla Attalos II tarafından kuruldu ve ona Attaleia denilmişti. Attalos II ayrıca "kardeşini seven birisi" diye çevrilebilen "Filadelfus" lakabıyla da biliniyordu. Gerçekten de Attalos kendisinden önce Kral olan ağabeyi Eumenes'i çok seviyordu. Ve ona yürekten bağlıydı. Philadelphia şehrinin madeni paraları da birbirine tıpatıp benzeyen bu iki kardeşin görüntüsünü taşıyordu. Onların birbirlerine duydukları kardeş sevgisi de yeni kurulmuş olan şehrin adında ifadesini bulmuştur.

William Barclay'a göre bu yeni yerleşimin amacı, bir Grek kültür merkezi olarak komşuları Misya, Lidya ve Frigya'yı etkilemekti. Bu konuda öylesi bir başarı sağlandı ki, Lidya halkı İ.Ö.19'da yalnızca grekçe konuşmaya hatta kendilerini Helen, yani grek hissetmeye başladılar.bununla Philadelphia kenti, Yunanca dilinin edebiyatını ve bilimini barışçı bir şeklide yayılmasının başlangıç noktası oldu. Barclay bu konudaki düşüncelerini Philadelphia Kilise topluluğunun Mesih'ten aldığı mesajın 8. ayetine dikkat çekerek şu şekilde sürdürüyor. "acaba İsa Mesih, Kilisenin önündeki "açık kapıyı" gösterirken, şehrin tarihinde yer almış bu önemli belirtiyi mi kastediyor? Yoksa bu kapı, şehrin kuruluşundan yaklaşık 300 yıl sonra, şimdi bu yöredeki insanların Mesih'in değerli müjdesiyle etkilemek için mi açıktır?"

Yuhanna'nın yazısında şehrin konumuyla ilgili dikkati çeken bir başka durum şudur: bugün Alaşehir adıyla bilinen Filadelfiya Sart'ın yaklaşık 50 Km. Kadar güneydoğusunda, geniş bir volkanik ovanın kenarında kuruluydu. Zamanla sönmüş yanardağların izleri ve her tarafa bıraktığı tüf'ü hala görülebiliyordu. Bu sayede alaşehir ovası çok verimli topraklara sahip oldu. Alaşehir antik dönemden bugüne kadar bağcılıkla ün kazanmıştır. Öte yandan yörenin bu yapısı büyük tehlikeleri de içeriyordu. Filadelfiyadaki deprem izleri başka yörelere göre daha yoğundu. İ.S.17'de Sart'ın yanısıra on şehride yıkan korkunç depremin sarsıntıları başka yerlerde sona ererken, filadelfiya'da yıllar sonra dahi hissediliyordu. İ.Ö.63 yılında Amasya'da doğan ünlü coğrafyacı Strabon Filadelfiya'ya "deprem şehri" lakabını vermişti." Gerçekten de Filadelfiya'da hemen hemen her gün artçı şoklar kaydediliyordu. Şehir halkının büyük bir kesimi yeni sarsıntılardan ve yıkıntı taşlarından korktukları için açık arazide çadırlarda kalmayı tercih ediyordu. Şehrin tarihini iyi bilen ve yaşadıkları süre içinde yer hareketlerinden nasibini almış Filadelfiya inanlılar topluluğu İsa Mesih'in verdiği şu vaadin ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu: "galip geleni Tanrımın tapınağında bir sütun yapacağım böyle biri artık oradan hiç ayrılmayacak" (Vahiy 3:12). Bu vaat herkesin özlediği huzur ve güveni içeriyordu. Sonuçta dinlenebilmek

Filadelfiya şehir tarihi ve Mesih'in orada yaşayan topluluğa gönderdiği sözleri ile ilgili son bir belirtiye daha yer verelim. Adı geçen korkunç depremden sonra Roma imparatoru Tiberius, Sart'a gösterdiği cömertlikle Filadelfiya'ya da yardım etti. Bunun karşılığı olarak kentin yönetimi minnettarlıklarını ifade etmek için Filadelfiya'nın ismini değiştirerek ona "neosazarya" yani, "sezar'ın yeni kenti" adını verdiler. Yıllar sonra imparator Vespusyan Flavius'un döneminde tekrar aynı şey oldu. Bugünkü Alaşehir bir süre için Filavya adını taşıdı. Şehrin değişen adları uzun bir dönem tutunmadıysa da Kilise yopluluğu Mesih'te yeni bir adın alınışının (3:12) ne anlama geldiğini anlıyordu


http://www.saintpaultarsus.com/html/philadelphia_kilisesi_alasehir.html