17 Temmuz 2011 Pazar

Yunda/Cunda/Moshonisi/Alibey adası -Ayvalık




YUND dağları buraya biraz uzak da olsa Bergama yakını Kınık'ın güneyinde ve Şakran(Gryneion) ve Antik AİGAİ kentinin çevresinde yer alır. Ancak yund dağları bir jeolojik formasyonun ismidir aynı zamanda. Cunda ismi de bulunduğu formasyondan yani YUND DAĞI jeolojik formasyonundan gelmekte, YUNDA eski Luvi dilini çağştıran bir ad iken, değişerek CUNDA'ya dönüşş görünmekte... Piri Reis' de YUNDA ADASI diye anmakta Kitab-ı Bahriye'sinde. 
Yund, Yunda isimlerinin anlamlarına gelince, eski bir at sürüsü anlamına gelse de , eski Anadolu dillerinden geldiği kuşkusuz bir ad. Sonu da "ND"  "NDA" takısı ile bitiyor, Anadolu yer adlarında çok görünen bir takı.  Tahmin olarak belirtirsem, tıpkı İA-VANA yani IONİA ismi gibi YAVAN,  YAVANDA olabilir. İAVANA ise Bilge Umar'a göre "toprak ananın yeri" anlamına gelmekte.
Tahir Harimi Balcıoğlu'nun Tarihte Edremit Kitabı-1937 Kitabında diyor ki;
Evvelve Yunda (Cunda) denilen Alibey adası Moskonizi adalarının en büyüğüdür.Ali Bey Adası ,bu taraflarda Yunan işgaline karşı ilk silahı atan ve Mücahit muhterem Kaymakam Ali bey'in ismi ile anılır olmuştur.



MİSK veya CUNDA veya YUNDA veyahut son tabir ile ALİBEY adası. Bütün tadat edilen ve MOSKO (YUND) adaları ailesine mensup olan adalarınnokta-i inşiabı olan bu ada, garaib-i teşkilat itibarıyla cidden bir emmmuzec teşkil eder; ve adeta eski zamanlarda kullanılan bir çocuk sübeği şekline müşabehet arzeder. Bu şeklin hasinesi olan kısmı en geniş ve vasatında 623 irtifaında bir tepeyi ve bu tepenin şimal eteğinde Sen Strrategos  (Gökçe) kasabası ve keşişleme cihetinde MOSKO  kasabası ve cenup eteklerinde dahi zeytin ağaçlarıyla havidir. Adanın MOSKO kasababından sonra şarka uzayan kolu üzerinde 143 kadem irtifaındaki tepenin  üstünde bir yel değirmeni ve biraz daha şarkta bir manastır vardır. Hazineye benzeyen kısm-ı cezirenen üst sağ köşesinde 345 kadem irtifaında diğer  bir tepe vardır. Bu tepenin cenup eteğinde bir ufak memlaha mevcuttur.  Adanın enbube kısmı tamamen hali olup ikiden dört gominaya kadar bir arzdadır. Şimalden cenuba doğru  14 gomina tululdedir.   Seviyenin fethası mebabesinde kısm-ı cezire şarktan garba 3,3 mil tulundedir. Şark ucunda 290, garp ucunda dahi 487 kadem irtifaında iki tepe mevcuttur. Bu kısmın cenubu, zeytin ağaçlarıyla mesturdur. Şark ucunun müntehasında MAVROMATİ (KARAGÖZ BURNU) vardır. Adanın ince berzahının şark tarafında adaya 1/2  kulaçlık sığ bir deniz ile merbut SEN CORCİYO (GÜVERCİN ADASI) denilen kısım üzerinde bir manastır mevcuttur. Ada bütün i'tikalatı, ve heyet-i mecmuasıyla gayet garip  bir manzara arzedip bütün muhitinde  taraf taraf kayalar, sığ sular ve bazı yerinde derin sular mevcut olup, tabat-ı kar-ı bahir, muhitinin bazı aksamındakumlu çamur, bazısında kaya ve bazısında dahi münhasıran çamurdur.  (Tafsilat-ı lazime ahz için 1672 numaralı ADMİRALTY  MOSKO ,NİSİ planına müracaat edilmelidir. )
Alıntı:ADALAR DENİZ KILAVUZU "  Enez'den Marmaris Burnuna kadar" Ahmet Rasim Barkınay Hazırlayan:Prof.Dr. Mustafa Pultar Denizler Kitabevi-İstanbul 2005
Ayvalık ve Yunda/Cunda yöresinde yegane yüzey araştırmasını ise bölgeyi bilimsel çalışmalarıyla çözümleyen Prof. Dr. Engin BEKSAÇ yapmıştır. BEKSAÇ araştırmasında 17. kazı araştırma sonuçları toplantısında YUNDA/CUNDA ile ilgili şu bilgileri veriyor.
"Su problemi nedeniyle pre ve protohistorik bir yerleşmenin bulunabilmesi hususunda şüpheli olduğumuz ALİBEY (CUNDA) Adası üzerinde yapılan araştırma bizi haklı çıkardı. Adanın girişindeki Pordoselene veya Nesos olması mümkün tescilli alan dışında veriye rastlanmadı.Bu alanda yoğun biçimde Hellenistik, Roma ve Bizans keramikleri ve bazı mimari parçlar görüldü. Ayrıca Pateriça'ya giden yolun başında bir çeşme önünde tahrip olmuş durumda bir Roma lahtine rastlandı. Alibey Adası'nın doğusuna gelen Lale Adası'nın doğu tarafında, denizin aşındırdığı bu topraklarda Aeol, Hellenistik ve Roma Devri keramikleri ihtiva ettiği gözlemlendi. Bu veriler ışığında bu kesimin bugün su altında kalan alanlarla birlikte geniş bir Antik Devir ve Bizans Devri yerleşmesinin parçası olduğu anlaşılmış oldu.
















Değerli Ayvalık'lı Araştırmacı AHMET YORULMAZ o güzel, dopdolu " AYVALIK'I GEZERKEN" adlı kitabının bir yerinde CUNDA  ile ilgili diyor ki, "Çünkü Rum taba oraya "MOSHONİSİ" (KOKULU ADA) diyordu, bu bir...İkincisi, Piri Reis'ten yola çıktık, yorum yaptık; fakat bir bakıyoruz ki, İtalyanca'da da izi var Cunda'nın, gemilerin yatay sereni anlamına geliyor. Gerçekten haritaya baktığımızda da Cunda, latay bir seren gibi. Kısaca Piri Reis'in  Yund Adaları'yla İtalyan'ların CUNDA sözcüğü birbirine çok yakın. Üstelik Cunda'nın bir yığın adası var. Yani Piri Reis, coğrafyayla da doğrulanıyor."






Üstte ve altta Hagia PANAGİA/PANAYA Kilisesi, Aşıklar tepesinin hemen alt tarafında güney konumda (Bazı kaynaklarda Hagia Triada Kilisesi olarak geçiyor, fakat doğrusu PANAYA...)
Aşağıda Hagios Nikolaos Kilisesi bahçe duvarları

Yazılar yüklenecek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder