</ Dionysos Byzantios, ANAPLOUS BOSPOROU adlı yapıtında diyor ki, BOUS/SALACAK'tan sonra HERAGORA adlı pınar ve KAHRAMAN EUROSTOS TEMENOSU gelir. Burası da HAYDARPAŞA GARI Çevresinde aranmalıdır. Türkiye'deki bu demiryolu ağının en büyük mimari yapısı 20. yy başındaki Türk-Alman dostluğunu vurgular. Adını bulunduğu semtten alır ve neo rönesans üsluplu ve "U"planlıdır. Mimarları, Alman Otto RİTTER ile Helmuth CUNO'dur. Açılışı 2. meşrutiyet'in ilanından sonra 19 ağustos 1908'de yapılmıştır. Haydarpaşa Garı'nın dış cephesi taraklanmış kumtaşı ile kaplı, Ana cephe 1100 ahşap kazık üzerine temellendirilmiş, Arduvaz kaplı dik çatıyla 6 katlı garın iç mekanları; çapraz ve kaburgalı tonozları, köşe odaları, dolama dal motifli kartuş ve girIandları, vitrayları ile dikkati çeker. Rıhtımdan mermer merdivenlerle çıkılan platformda ana cephe; dairesel köşe kuleleri, kulelerin sivri külahları, alınlık görünümlü saat kulesi, Barok bezemeleri, balkonlu zarif pencereleri, kat kornişleri ve pilastralarıyla bezelidir. Tüm çağdaş, uygar zihniyet ve ülkeler kendi kültürel tarihleri ve tarihsel coğrafyaları içinde yer alan böylesi mimari yapılarına sahip çıkarlar, onları yaşatırlar, bizdeki zihniyetler ise Haydarpaşa Garı gibi bir tarihsel yapıyı abuk sabuk faydacı insanlık dışı niyetlerle yakarlar, yok etmeye kalkarlar. Haydarpaşa'larla İçimizi de yakarlar, ruhumuzu da yakarlar, geleceğimizi de karartırlar. Ama şu bilinsin ki; Özellikle son 30 yıldır, 12 eylülle beraber ülkemizi sömürüden, yoksulluktan, menfaat ilişkilerinden, faydacılıktan inim inim inleten o vahşi neo liberal çarpık kapitalist zihniyet; Haydarpaşa'dan Manhattan ucubeliği yaratamayacaktır. Küresel çürümenin adaleti de, sanatı da, kültürü de bu kadardır. HAYDARPAŞA GARI'nın yalnız bırakılmasına Türkiye'nin emekçileri, aydınları, sanat, kültür ve bilim insanları ve Kadıköy'ün aydınlık insanları izin vermeyecektir... Fotograflar için Demiryolu Emekçisi ve araştırmacısı arkadaşımız Sevgili TUGAY KARTAL'a çok teşekkür ederim.
2 Aralık 2010 Perşembe
Geçmişten günümüze Haydarpaşa Garı
</ Dionysos Byzantios, ANAPLOUS BOSPOROU adlı yapıtında diyor ki, BOUS/SALACAK'tan sonra HERAGORA adlı pınar ve KAHRAMAN EUROSTOS TEMENOSU gelir. Burası da HAYDARPAŞA GARI Çevresinde aranmalıdır. Türkiye'deki bu demiryolu ağının en büyük mimari yapısı 20. yy başındaki Türk-Alman dostluğunu vurgular. Adını bulunduğu semtten alır ve neo rönesans üsluplu ve "U"planlıdır. Mimarları, Alman Otto RİTTER ile Helmuth CUNO'dur. Açılışı 2. meşrutiyet'in ilanından sonra 19 ağustos 1908'de yapılmıştır. Haydarpaşa Garı'nın dış cephesi taraklanmış kumtaşı ile kaplı, Ana cephe 1100 ahşap kazık üzerine temellendirilmiş, Arduvaz kaplı dik çatıyla 6 katlı garın iç mekanları; çapraz ve kaburgalı tonozları, köşe odaları, dolama dal motifli kartuş ve girIandları, vitrayları ile dikkati çeker. Rıhtımdan mermer merdivenlerle çıkılan platformda ana cephe; dairesel köşe kuleleri, kulelerin sivri külahları, alınlık görünümlü saat kulesi, Barok bezemeleri, balkonlu zarif pencereleri, kat kornişleri ve pilastralarıyla bezelidir. Tüm çağdaş, uygar zihniyet ve ülkeler kendi kültürel tarihleri ve tarihsel coğrafyaları içinde yer alan böylesi mimari yapılarına sahip çıkarlar, onları yaşatırlar, bizdeki zihniyetler ise Haydarpaşa Garı gibi bir tarihsel yapıyı abuk sabuk faydacı insanlık dışı niyetlerle yakarlar, yok etmeye kalkarlar. Haydarpaşa'larla İçimizi de yakarlar, ruhumuzu da yakarlar, geleceğimizi de karartırlar. Ama şu bilinsin ki; Özellikle son 30 yıldır, 12 eylülle beraber ülkemizi sömürüden, yoksulluktan, menfaat ilişkilerinden, faydacılıktan inim inim inleten o vahşi neo liberal çarpık kapitalist zihniyet; Haydarpaşa'dan Manhattan ucubeliği yaratamayacaktır. Küresel çürümenin adaleti de, sanatı da, kültürü de bu kadardır. HAYDARPAŞA GARI'nın yalnız bırakılmasına Türkiye'nin emekçileri, aydınları, sanat, kültür ve bilim insanları ve Kadıköy'ün aydınlık insanları izin vermeyecektir... Fotograflar için Demiryolu Emekçisi ve araştırmacısı arkadaşımız Sevgili TUGAY KARTAL'a çok teşekkür ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder