Adanın adı antikçağda; MYONNESOS'..Çevrede ÇIFIT KALE,kısaca ÇIFIT diye anılmakta. Bazen SIÇAN ADASI diyenlere de rastlanmakta...
Seferihisar'dan ve Teos/Sığacık'dan güneye uzanan yeni turistik kıyı yolunda,İpsili /Doğanbey kavşağını geçmenizden 3km. kadar ileride,sağda göreceğimiz yola saparsak kavşaktan 2 km. kadar sonra yol ikiye ayrılır.Soldaki yola girersek ve 2km. daha gidince adanın önüne varırız.
Ada,karanın pek yakınında neredeyse karaya bitişik ve dimdik bir kaya görünüşünde. Adanın üzeri genişçedir.
Çıfıt Kale adasını karaya bağlayan denizdeki dolgu geçit binlerce yılın bakımsızlığı sonucu dağılmış ve deniz suyunun altında kalmışsa da,ayakkabılarınızı çıkarıp bileğinizle dizinizin orta yerine kadar derinlikte suyun içinden geçerek birkaç m.yürümeyi göze alırsanız,Teos/Sığacık gibi bir yerden deniz motoru tutmadan adaya çıkabilirsiniz.
Ada üzerinde ilkçağdan,ortaçağdan ya da Osmanlı Egemenliği döneminden kalmış pekçok dağınık duvar ve yapı kalıntısı bulunmakta .
Adayı karaya bağlayan ,şimdi çoğu su altında kalmış geçitde görünen bazı taşlar,ilkçağ kentlerindeki sabırlı taş işçiliği ile kesilmişlerdir.
Adanın güney yanında suyun içinde görülen eski liman rıhtımının bazı bölümleri seçilmekte.
İlkçağ kentinin KYKLOP denen arkaik çağ yapıtı surlarından bazı kalıntılar da görülebilmekte...
KAYNAK
IONİA:Prof.Dr.Bilge UMAR İnkilap yay.
ANADOLU'NUN TARİHSEL COĞRAFYASI 1 :Prof.Dr.Veli SEVİN Türk Tarih Kurumu Yay.
Milet'li Hekataios yaklaşık İ. Ö. 500'de yazdığı yazıda Myonnesos'tan (Çıfıt Kalesi ya da Fare,Sıçan Adası) "kent" diye söz ediyor. Ama bu kayalıklı adacığın kasabadan daha büyük bir yerleşim olması imkansızdır. Makria Burnu'nun hemen kuzeyinden, deniz içinden 60 metre yükselen sarp kayalıklardan oluşan bu yer Cebelitarık'ın minyatürü adeta. Antik çağlarda adacık, taşları su altından bugün bile görülebilen bir yolla anakaraya bağlı idi. Antik kentten bugüne sadece şekilsiz dev taşlardan yapılmş kyklop tarzı örgüde Arkaik savunma duvarlarının bir bölümü kalmış, diğer kalıntılar çok daha geç dönemlere ait. Roma dönemi boyunca Myonnesos korsan yuvası olmuş,çünkü denizlerle çevrili kayalıklar amaçlarına hizmet etmekte idi. Gemilerini anakaradan ve gözlerden uzakta demirliyor ve geriye oradan tüccarların geçmesini beklemek kalıyordu Eldeki tek kaynak Livius olsaydı, Myonnesos kayalığının yalnızca bir korsan sığınağı olduğu sonucuna varılırdı. Yerleşme İ.Ö. 500 dolaylarında Miletoslu Hekataios tarafından bir kent, İ. Ö. 100 dolaylarında Ephesoslu Artemidoros tarafından ise biryer olarak anılmıştır. Plinius, bir zamanlar kasaba niteliği taşıyan Myonnesosun kendi çağına dek ortadan silindiğini belirtir. Myonnesos Türk tarihinde de bir rol oynar. Tepenin doruğundaki kırmızı sıvalı üç sarnıç ise tarihlenememektedir.. Ancak geç dönem eserleri olduğu tahmin edilmektedir.
Kaynaklar:
Teos'lu dionysos sanatçıları bir süre Myonnesos'da yaşamışlar,ancak sonra anlaşmazlıklarla ilerdeki Ürkmez'de bulunan Lebedos antik kentine geçmişler....
Kaynak:Eskiçağda Ege bölgesi-George BEAN-Arion yayınları
Aşağıda aynı yapıttan aldığımız Çıfıt Kale'nin çini mürekkepli bir deseni;Desen 50li 60lı yıllara aittir.
Erkmen bey bir bilgi ilave etmek isterim. Çıfıt'a karadan gelirken geçilen toprak yolun içinden geçtiği çiftliğin bulunduğu vadinin iki yanında eski mezarlar bulunmakta. Ayrıca bu çiftlikte daha önce çalışmış olan kişilerin verdiği bilgiye göre toprağın altında büyük sütunlar bulunmuş ve önceki sahipleri tarafından tekrar toprağa gömdürülmüş. Adanın birleştiği sahilin plajında da onlarca mezar ve insan kemikleri açıkta görülmekte.
YanıtlaSilDogru mu dediginiz nedim bey bizde devamlı gidiyoruz ama mezar falan görmedik hiç
SilBu bölgede http://teosbike.com/ ile keşif yapabilir; yürüyüş, bisiklet veya sualtı aktiviteleri ile güzel bir gün geçirebilirsiniz.
YanıtlaSilMilattan önce 190 yılında Roma ve Seleucid İmparatorluğu donanmaları arasında yapılan deniz savaşının olduğu bölgedir. Romalılar adanın açıklarında toplam 32 adet gemi batırmışlar ve kesin zafer elde etmişlerdir.
YanıtlaSil