ELAİUSSA Adası; Kız Kulesi Adası, Corci ve Mardalıç Adası da denir. Halk genellikle bu adayı CORCİ diye anar. Bir bölümü antik çağdaki ismi ELAİTİKOS Körfezi denen, ÇANDARLI Körfezine baktığı için, ve Çandarlı'dan sonra gelen Zeytindağ/Kazıkbağları'ndaki ELAİA Antik kentinin de adaşı sayılır. Üzerinde kalıntılar, temel izleri var.
Corci/Kız Kulesi yani ELAİUSSA Adasıyla ilgili bölümü, 1990 yılına ait 8. ARAŞTIRMA SONUÇLARI TOPLANTISI Kitabında AYDA AREL'in Ege Bölgesi Ayanlık mimarisi 1989 dönemi yaz araştırmalarında ki makaleyi aşağıda okuyabilirsiniz.
Kuzey Ege kıyıları boyunca yaptığımız taramalar sırasında inceleme fırsatını bulduğumuz ilginç yapılardan biri, Çandarlı ile Midilli adası arasında kalan Corci/Georgia adasındaki büyük kuledir.
Kenarları yaklaşık 15m uzunluğunda kare bir tabana oturan bu kulenin teras şeklinde olduğunu tahmin ettiğimiz üst katı yıkılmış olduğundan yüksekliği kesin olarak belirlenememiştir. Gene de 15 m.olarak kestirilebilmiştir. Kule adanın denize ve kıyılara egemen bir bakış sağlayan en yüksek noktasına kurulmuştur. Üç, üçbuçuk metre kalınlığındaki duvarları, aralarında devşirme malzeme de bulunan değişik irilikte yontulmuş taşlardan inşa edilen bu kulenin giriş kapısından başka açıklığı yoktur. Mazgalla parapetle çevrili teras şeklindeki çatı kısmının altındaki mekana açılan giriş kapısı zeminden 6,7 m. kadar yukarıda kalmaktadır. Çevresinde tuğladan bezeme izleri bulunan bu açıklıktan ortasından bulunan iri ve 4 köşe örme bir ayağa binen dört çapraz tonozun örttüğü bir mekana girilir. Tuğladan örülmüş olün bu tonozlar, ikisi serbest ikisi de yapının duvarları içinde yer alan yuvarlak kemerlere taşıtılmıştır. Kemer üzgenlerinin altında kalan bir yükseklikte duvar boyunca sıralanan kiriş delikleri bir asma katın varlığına işaret eder. Tonozları taşıyan kemerlerin bindiği orta ayağı definecilerin marifetiyle yıkılmış durumda bulduk. Kulenin üst kata çıkan merdivenleri duvarın içindeki bir geçite alınmıştır.
Kule girişinin ilerisinde çalılıklar arasında bulduğumuz Yunanca yazılmış bir kitaseden artakalan bir mermer blok kule ile ilgili olmalıdır. Bu bulgu kulenin Bizanslılar tarafından yapılmş olabileceğini düşündürüyorsa da, bu bölgenin Ortaçağda Ceneviz denetim alanında bulunması kesin bir yargıya gidilmesini önlüyor. Bilindiği gibi, Kuşadası'ndan Edremit, Midilli ve Enez'e kadar kuzey Ege bölgesini elinde tutan Cenevizliler buralarda birçok iskele kurmuşlar ve sıkı bir kontrol ağı kurarak üslenmişlerdir.
Bu durumda Corci adasındaki kulenin Cenevizliler zamanında yapılmış olduğunu düşünmek yanlış olmayabilir. Kaldı ki Paleologleqarın vasali durumundaki Gattilusio ailesi Yunan adları kullanır. Bunlar 1373 ?lerde Midilli adasında adanın güney kıyılarını ve Edremit'ten Çandarlı'ya kadar olan kıyı kesimini gözetim altında tutan bir kale inşa ettirmişlerdi. Corci adasındaki kule ise, Midilli ile Anadolu arasından geçen deniz trafiğinin kontrol edildiği bir istasyon olabilir. Adada ayrıca iskan izleri ve ufak Bizans şapellerine ait kalıntılar var.
Not: BÜRSCHNER STRABON'a atıfla adayı ELAİUSSİA ile bir tutar ve adayı AGHİOS GEORGHİOS takımadasında gösterir.
24 Ocak 2011 Pazartesi
Fenerbahçesi/Hieria/Hera/Hieron
Asya tarafının yani antik Bithynia'nın en önemli kentlerinden olan Kalkhedon'un içinde yer alan, Fenerbahçesi Kadıköy'ün mezarlığı idi. Buraya Hera adını taşıyan bir tapınak yapıldığı da biliniyor. Bizans çağındaHiera ve Heraia adını aldı. Bu toprak parçasının ilk görkemini kazanması, Doğu Roma İmparatoru İustinianus'un eşi Theodora için yaptırdığı söylenen saray ile başlamış. Prokopius "Dünyanın hiç bir yerinde, bir saray için seçilebilecek bu güzellikte bir kara parçası yoktur"demişti. İmparator, yarımadanın lodos tutmayan yanı olan KALAMIŞ KOYU/EUTROPİ LİMANI tarafına bir mendirek yaptırmış,4 metre eninde, 4 metre boyunda büyük taşlardan yapılan ve denizden 1 metre yükselen mendirek, başka tesisler yapılırken betonların arasında kaybolup gitmiştir. Bizans çağında, kıyıda bir işaret kulesnin de varlığı bilinir. Kule önünde ve deniz içinde, dikdörtgen prizma taşlardan oluşan bir kayalık vardı. Buraya da HİERİA/HERA /HİERON kayalığı veya Juno kayalığı adı verilmişti. Bu kayalar üzerinde Hellence yazıtlı bir taş vardı. Taş kaide üzerinde bir Hera heykelinin varlığı söylenir, önce heykel sonra da kaidesi 19. yy.da taş kaide de çalınmış.
Kaynaklar:
ÇELİK GÜLERSOY :FENERBAHÇESİ TÜRİNG-1998