30 Mayıs 2010 Pazar
Theodosius Cistern/Şerefiye Sarnıcı
Theodosius Cistern (Yunanca: Κινστέρνα Θεοδοσίου, Türkçe: Şerefiye Sarnıcı) Türkiye'de , İstanbul'un aşağısında uzanan pek çok antik sarnıçlardan . Modern giriş Fatih Piyer Loti Caddesi'nde.
Sarnıç 428 ve 443 tarihleri arasında İmparator II. Theodosius tarafından, Bozdoğan Kemeri vasıtasıyla su depolamasını sağlamak amacıyla inşa edilmiş. Bozdoğan Kemeri, Theodosius tarafından antik Yunan ve Roma'da Su perisine adanan anıt olan "Nymphaeum", "Bath of Zeuxippus" (100-200 arasında inşa edilen ve 532 tarihindeki "Nikeaia isyanı" nında tahrip olan ve daha sonra yeniden inşa edilen [1]) ve "Büyük Saray"a yeniden dağitılmış. Bu yeniden dağıtma işlemi Şerefiye Sarnıçı'nın yapımını da sağlamış görünüyor.
Alan ölçüleri yaklaşık 45x25 metre olup, çatı 9 metre yüksekliğinde 32 adet mermer kolon tarafından taşınmakta.
Forum Theodosius/Forum Tauri-Beyazıt
Theodosius Forumu bugünkü Beyazıt Meydanı'nın olduğu alanın Roma döneminde ki adı. 4. yüzyıla kadar Forum Tauri (Boğa Meydanı) olarak adlandırılan alan daha sonraları bu isim ile anılmış. Bu dönemde etrafı geniş sütunlu kilise ve hamamlarında yer aldığı mermer yapılı sivil ve kamu binalarıyla çevrili olan alanın kuzey doğusunda Jüpiter Tapınağı bulunmaktaydı.
Forumun ortasında İmparator I. Theodosius onuruna dikilmiş bir sütun bulunurdu. Tepesinde I. Theodosius’un heykeli bulunan sütunun etrafı imparatorun barbarara karşı kazandığı savaşların kabartma tasvirleri ile süslüydü. İçinde bulunan bir spiral merdiven sayesinde ziyaretçiler sütunun tepesine çıkabiliyordu. Hayatlarını bu tarz sütunların tepesinde dua ve ibadete vakfetmiş stylite olarak adlandırılan ruhbanların Orta Bizans dönemine kadar sütunun tepesinde varlıklarını sürdükleri bilinmektedir. Sütun 15. yüzyılın sonuna kadar ayakta kalmıştır
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinin temel açma kazıları sırasında üç ayrı bazilika kalıntılarına rastlanmıştır. Haklarında pek bilgi bulunmayan ve isimleri bilinmeyen bu bazilikalar "A", "B" ve "C" bazilikaları olarak adlandırılmıştır.
Bu bazilikalar içinden Bazilika A, I. Jüstinyen dönemine ait olan ve planı bilinen tek bazilikadır. Plan belirgin birkaç özellik sunmaktadır. Hemen hemen kare olan merkez alanının iki tarafında avlular bulunmaktadır. Batı yönündeki dış dehliz avlulara bağlanmaktadır. Kilise merkezini ayıran sütunlar arasında kalan boşluklar birbirleri arasında korkuluk katmanı oluştururlar ve bu özellikleriyle Ayasofya’ya benzerler. Bazilika A’da bulunan büyük minber erken Bizans dönemine ait tek numunedir ve Ayasofya’nın bahçesinde bulunmaktadır.
Marmara adalarından getirilen mermer ile yapılmış, üç adet geçiş koridoru bulunan kavisli yapıya sahip bir zafer takı forumun batısında bulunurdu. Roma’da bulunan bir zafer takına benzer biçimde inşaa edilen bu eserin ortasındaki geçiş koridoru kenardakilere göre daha büyüktü. Ortasında I. Theodosius’un heykeli bulunan zafer takının iki yanında I. Theodosius’un oğulları Arcadius ve Honorarius’un heykelleri bulunurdu. Ortadaki geçiş koridorunu taşıyan ve bu koridorun iki yanında bulunan Herkül figürleri ile süslü dörder adet sütun bulunurdu.
Bugün Ayasofya’nın önünden başlayarak batı yönünde ilerleyen cadde( bugünkü adıyla Yeniçeriler Caddesi ) geçmişte şehrin ana hattını şekillendirmiştir. Bu cadde Theodosius Zafer Takının içersinden geçerek Trakya’ya doğru devam eder ve Balkanların dışına kadar ulaşırdı. Şehrin maruz kaldığı istilâlar ve 5. yüzyılda meydana gelen deprem gibi bir takım doğal felaketler sonucunda ağır zarar gören Zafer Takı ile Forumu çevreleyen ve bugün hâlâ bir takım kalıntıları bulunan antik yapılar, Osmanlıların İstanbul’u fethinde çok önceleri yıkılmıştır.