20 Mart 2010 Cumartesi
Yuşa Tepesi Kilisesi
Dionysios Byzantios Anaplous Bosporou/Boğaziçi'nde bir gezinti kitabında Argyronion/Macar Tabya'dan başlayarak yöreyi vurguluyor diyor ki;
Hieron'un (Anadolu Kavağı) altında fazla para ödenerek satın aldığı için Argyronion* (=Para) adı verilen burun yer alır.
Petrus Gyllius Bosporo Thracio'da bu burnun adını kendi döneminde de muhafaza ettiğini söylemektedir. Gyllius ayrıca buradaki bir harabe yapının Aziz Pantelemeon'a ait olduğunu da yazmakta. Birazdan Dethier'de konuyla ilgili bilgileri okuyacaksınız. Pantelemeon'dan Procopius'da bahsetmekte. De aedeficiis 1.19
Dionysios Byzantios devam eder kitabında;
HERAKLES KLİNE (YUŞA TEPESİ), NYMPHAİON, DAPHNE PSYKHONOUS:
Ardından Herakles'in Klinesi (Yatağı) Nymphaion gelir. Ardından Daphne Psykosous (=Çılgın Defne) denilen yer gelir.
Philipp Anton Dethier Boğaziçi ve İstanbul kitabında Yuşa Tepesi için şu bilgileri veriyor;
Yuşa dağı (Devler ya da JOSHUA Dağı) eteğinde Telli Tabya karşısında Yuşa Tabyası vardır. Küçük Sütlüce İskelesinden Boğaz kıyılarının bu en yüksek dağına çıkan bir patika yolu bulunur. Denizden 140 m. kadar yüksekteki bu dağın önünden, biri kuzeydoğudaku Macar Burnu, diğeri de güneydeki Selvi Burnu olmak üzere iki burun denize sokulur. Selvi Burnu'nun güney ucunda Rus Ordusu 1833 yılından bir anıt bırakmıştır. İki burun arasında Umur Yeri koyu bulunur. Yukarıda dağın üzerinde, Iustinianos döneminde kalma PANTELEON/PANTELEMEON Kilisesi yıkıntılarının üst tarafında bir mezar ya da çukur görülür. Mezar ya da çukurun uzunluğu 6m. , genişliği ise 1,5 m. dir.
Prof. Dr. Sayın Semavi Eyice ise Bizans devrinde Boğaziçi kitabında Yuşa Tepesi'ne ve oradaki Hagios Panteleimon dediği kiliseye çok uzun değiniyor.
Uzunca sayılabilecek, içerikleri çok dolu ve önemli bilgiler içeren bu yazıları da, sizlerle önümüzdeki günlerde paylaşacağım.
*Anadolu'da Argyronion isminin adaşı olarak birçok isim görülmekte. Arga kökü Bilge Umar'ın TTA'sında Parıltılı, gümüşi anlamlarında ve arka kökünden geliyor, Dionysios'un değindiği gibi para anlamında da kullanılmış, Luvi kökenli bir isim. Arga/Argy/Arka parıltılı anlamında birçok yer, dağ, ırmak , köy antik kent ismi var Anadolu'da..Hitit kayıtlarında ARKA kökü kullanılmış.
ARGANTHONİON/SAMANLIDAĞ, ARGİSTRİ/ÇİÇEK ADASI- GÖMEÇ, ARGAİOS/KAYSERİ'DE DAĞ, ARGYZİA/, ARGOS, ARGİNOUSSAİ/DİKİLİ, BADEMLİ'DE AK ADALAR, ARGENNON/ÇEŞME YAKININDA BİR BURUN VB.
Rumelihisarı ve çevresi/Pyrrias/Hermaion'da Bizans kalıntıları
Rumelihisarı ve çevresinin Bizans dönemine kadar olan en eski ismi ilginç bir biçimde Luvi ve diğer ardılı Anadolu dillerinde de çokça görülen "uç, öncü, Hisar," anlamına gelen "Pura" kökünden kaynaklanan bir isim olduğu izlenimi veren "Pyrrias"...
Pyrrias ile ilgili kaynaklar:
İstanbul Arkeoloji Müzesinde bulunan Boğaziçi /Bosphorous Antik haritası
İSTANBUL TÜRK KALELERİ, Yazarı : ALBERT GABRIEL Yayınevi : TERCÜMAN 1001 TEMEL ESER Kitapta Rumelihisarı'nın eskiçağdaki isminin "Pyrrias" olduğu vurgulanıyor.
Ayrıca P.A. DETHİER'in Boğaziçi ve İstanbul kitabında 81. sayfada Rumelihisarı ile ilgili bilgilerden sonra isminin "NEON PHRURİON" yani" Yeni Hisar "olduğu belirtiliyor. Burada da "Pura" kökünün "Phrurion" olarak kullanıldığını görüyoruz.
Tepenin ismi Hermaion Tepesi. Rumelihisarı; Prof. Dr. SEMAVİ EYİCE'nin Bizans Devrinde Boğaziçi kitabında PHONEAS adıyla anılıyor. SEMAVİ EYİCE'nin kitabında gerçekten de Rumelihisarı ile ilgili çok yetkin bir inceleme yazısı var...Phoneas Ses teması, boğazın geçişlerinde oluşan sesleri anlatmakta...Ancak İstanbul Arkeoloji Müzesi haritasında ve Petrus Gyllieus'un yapıtında "İstanbul Boğazı" Phoneas Baltalimanı'na lokalize ediliyor.
Boğaziçi'nin Eskiçağ tarihi ve yer adlarıyla ilgili en geniş kaynak bence PETRUS GYLLİUS'un " Thrakio Bosporo yani "İSTANBUL BOĞAZI" adlı yapıtı. (Eren Yayınları; Latince'den Çeviren ERENDİZ ÖZBAYOĞLU) Burada 111 sayfada Hermaion Burnu ve Boğaz'ın hızlı akıntısı; Pyrrhias Kyon; Boğaz'ın en dar geçidi; Dareios'un köprüsü...adlı bölümü de mutlaka okumalı ...
Bir diğer önemli kaynak ise DİONYSİOS BYZANTİOS'un BOĞAZİÇİ'NDE BİR GEZİNTİ/ANAPLOUS BOSPOROU (YKY) adlı kitabında da PYRRHİAS KYON Kızıl köpek olarak değerlendiriliyor
Rumelihisarı ille ilgili okuduğum bir diğer önemli yapıt ise; Yüksek Mimar CAHİDE TAMER'in RUMELİHİSARI RESTORASYONU kitabı...
Pyrrias, Hermaion ve Phoneas'tan Rumelihisar ve çevresine adlı bölüm aşağıdaki linkte...
http://erkmensenan.blogspot.com/2009/12/pyrrias-hermaion-ve-phoneastan.html
Pyrrias ile ilgili kaynaklar:
İstanbul Arkeoloji Müzesinde bulunan Boğaziçi /Bosphorous Antik haritası
İSTANBUL TÜRK KALELERİ, Yazarı : ALBERT GABRIEL Yayınevi : TERCÜMAN 1001 TEMEL ESER Kitapta Rumelihisarı'nın eskiçağdaki isminin "Pyrrias" olduğu vurgulanıyor.
Ayrıca P.A. DETHİER'in Boğaziçi ve İstanbul kitabında 81. sayfada Rumelihisarı ile ilgili bilgilerden sonra isminin "NEON PHRURİON" yani" Yeni Hisar "olduğu belirtiliyor. Burada da "Pura" kökünün "Phrurion" olarak kullanıldığını görüyoruz.
Tepenin ismi Hermaion Tepesi. Rumelihisarı; Prof. Dr. SEMAVİ EYİCE'nin Bizans Devrinde Boğaziçi kitabında PHONEAS adıyla anılıyor. SEMAVİ EYİCE'nin kitabında gerçekten de Rumelihisarı ile ilgili çok yetkin bir inceleme yazısı var...Phoneas Ses teması, boğazın geçişlerinde oluşan sesleri anlatmakta...Ancak İstanbul Arkeoloji Müzesi haritasında ve Petrus Gyllieus'un yapıtında "İstanbul Boğazı" Phoneas Baltalimanı'na lokalize ediliyor.
Boğaziçi'nin Eskiçağ tarihi ve yer adlarıyla ilgili en geniş kaynak bence PETRUS GYLLİUS'un " Thrakio Bosporo yani "İSTANBUL BOĞAZI" adlı yapıtı. (Eren Yayınları; Latince'den Çeviren ERENDİZ ÖZBAYOĞLU) Burada 111 sayfada Hermaion Burnu ve Boğaz'ın hızlı akıntısı; Pyrrhias Kyon; Boğaz'ın en dar geçidi; Dareios'un köprüsü...adlı bölümü de mutlaka okumalı ...
Bir diğer önemli kaynak ise DİONYSİOS BYZANTİOS'un BOĞAZİÇİ'NDE BİR GEZİNTİ/ANAPLOUS BOSPOROU (YKY) adlı kitabında da PYRRHİAS KYON Kızıl köpek olarak değerlendiriliyor
Rumelihisarı ille ilgili okuduğum bir diğer önemli yapıt ise; Yüksek Mimar CAHİDE TAMER'in RUMELİHİSARI RESTORASYONU kitabı...
Pyrrias, Hermaion ve Phoneas'tan Rumelihisar ve çevresine adlı bölüm aşağıdaki linkte...
http://erkmensenan.blogspot.com/2009/12/pyrrias-hermaion-ve-phoneastan.html
Baltalimanı/Boyacıköy Phoneas Sarnıcı? Gynaikon Limen/Kadınlar Limanı
GYNAİKON LİMEN / PORTUS MİLERİUM "KADINLAR LİMANI" (BALTALİMANI)
Dionysios Byzantios Anaplus Bosporou'da/Boğaziçi'nde Bir gezinti kitabında (Çeviren: Mehmet Fatih Yavuz) tarihsel coğrafyayı şöyle anlatıyor;
Doğuda içe girinti yapan koy, derin ve yeteri kadar geniş olup, iç kısmında kısa bir kavisle son bulur. Koyun ortasına KHEİMARRUS (Kış Deresi/Baltalimanı Deresi sularını boşaltır.
Bu adı almıştır. Çünkü yazın ortalarında kurur. Bu koyda Kadınlar Limanı vardır. Böyle adlandırılmıştır çünkü ne deniz ne de kara tarafından rahatsız edilir. Zira hem denizin dalgalarına karşı tastamam güvenlidir hem de kara tarafında şiddetli rüzgarlara karşı korunaklıdır. Ya da, bu koya giren çok sayıda balığı kadınlar erkeklerin yokluğunda tuttuğu için bu adı almıştır.
Prof. Dr. Semavi Eyice Bizans Devrinde Boğaziçi kitabında şunları yazmış;
Şimdiki Boyacıköy Sahili'nde bulunan Bizans Devrine ait sarnıç her ne kadar Boyacıköy'ü hakkındaki Rumca bir kitapta Ioannes Theologos Manastırı kalıntısı olarak gösterilmiş ise de bunu herhangi bir binaya bağlamak mümkün olmamaktadır. Vaktiyle antik bir kitabe bulunan Baltalimanı'nın Boyacıköy tarafında, yolun sonundaki kayalar üzerine yapılmış sarnıç, denizden 28m. 40 uzunluğundaki bir sarnıcın muntazam taş ve tuğla dizileri halinde yapılan bir duvarı , içerdeki suyun tazyiğini karşılamak üzere, bir dizi halinde yarım yuvarlak sekiz nişe sahiptir. Bu sarnıca dair bir makale yayınlayan N. Fıratlı* bunun gemilere su sağlamak üzere yapılmış olabileceğini yazmakta ise de , biz bunun bir manastır sarnıcı olmasını daha muhtemel görmekteyiz.
*Nezih Fıratlı, Boğaziçi'nde bir Bizans Sarnıcı- Turing Belleteni sayı:144 Ocak 1954. s. 11,13 plan ve foto ile.
Hatta bunun PHONEAS MANASTIRI'nın kalıntısı olması da mümkündür.
Sarnıcın harabeleri ile sağlam kalan kısımları üzerine inşaat yapılmış, tarihi eser bu şekilde bilinçsizce de olsa koruma altına alınmıştır şeklinde bilgilere de rastlanılmakta. Daha önceleri Baltalimanı dolayısıyla Emirgân sınırları içinde bulunan sarnıç yerleşim düzenlemeleri sırasında Hakkâk Yümnü Sokağının Reşitpaşa Mahallesine dâhil olması nedeniyle bu mahallenin sınırları içinde kalmıştır.
Prof. Dr.Semavi Eyice devam ediyor;
Baltalimanı'nın az ilerisindeki BOYACIKÖYÜ'nün kumaş boyayan sanatkarların buraya yerleşmesi ile ancak 1806'da doğduğu bilindiğine göre yerin adı ile eski tarihi arasında bir bağlantı yoktur. Yerli Rumların buraya verdikleri BAPHEOKHORİON adı eski olmayıp Boyacıköy adının tercümesidir.
(BAPHO= BOYA, KHORA=KÖY, KARİYE) ibarettir.
Aşağıdaki fotograflarda Baltalimanı Sarnıcı'nın siyah beyaz fotograflarını görüyorsunuz.
Sırayla sarnıcın içini, Sarnıcın dış cephesini ve Nezih Fıratlı'dan sarnıcın planını izliyorsunuz.
Dionysios Byzantios Anaplus Bosporou'da/Boğaziçi'nde Bir gezinti kitabında (Çeviren: Mehmet Fatih Yavuz) tarihsel coğrafyayı şöyle anlatıyor;
Doğuda içe girinti yapan koy, derin ve yeteri kadar geniş olup, iç kısmında kısa bir kavisle son bulur. Koyun ortasına KHEİMARRUS (Kış Deresi/Baltalimanı Deresi sularını boşaltır.
Bu adı almıştır. Çünkü yazın ortalarında kurur. Bu koyda Kadınlar Limanı vardır. Böyle adlandırılmıştır çünkü ne deniz ne de kara tarafından rahatsız edilir. Zira hem denizin dalgalarına karşı tastamam güvenlidir hem de kara tarafında şiddetli rüzgarlara karşı korunaklıdır. Ya da, bu koya giren çok sayıda balığı kadınlar erkeklerin yokluğunda tuttuğu için bu adı almıştır.
Prof. Dr. Semavi Eyice Bizans Devrinde Boğaziçi kitabında şunları yazmış;
Şimdiki Boyacıköy Sahili'nde bulunan Bizans Devrine ait sarnıç her ne kadar Boyacıköy'ü hakkındaki Rumca bir kitapta Ioannes Theologos Manastırı kalıntısı olarak gösterilmiş ise de bunu herhangi bir binaya bağlamak mümkün olmamaktadır. Vaktiyle antik bir kitabe bulunan Baltalimanı'nın Boyacıköy tarafında, yolun sonundaki kayalar üzerine yapılmış sarnıç, denizden 28m. 40 uzunluğundaki bir sarnıcın muntazam taş ve tuğla dizileri halinde yapılan bir duvarı , içerdeki suyun tazyiğini karşılamak üzere, bir dizi halinde yarım yuvarlak sekiz nişe sahiptir. Bu sarnıca dair bir makale yayınlayan N. Fıratlı* bunun gemilere su sağlamak üzere yapılmış olabileceğini yazmakta ise de , biz bunun bir manastır sarnıcı olmasını daha muhtemel görmekteyiz.
*Nezih Fıratlı, Boğaziçi'nde bir Bizans Sarnıcı- Turing Belleteni sayı:144 Ocak 1954. s. 11,13 plan ve foto ile.
Hatta bunun PHONEAS MANASTIRI'nın kalıntısı olması da mümkündür.
Sarnıcın harabeleri ile sağlam kalan kısımları üzerine inşaat yapılmış, tarihi eser bu şekilde bilinçsizce de olsa koruma altına alınmıştır şeklinde bilgilere de rastlanılmakta. Daha önceleri Baltalimanı dolayısıyla Emirgân sınırları içinde bulunan sarnıç yerleşim düzenlemeleri sırasında Hakkâk Yümnü Sokağının Reşitpaşa Mahallesine dâhil olması nedeniyle bu mahallenin sınırları içinde kalmıştır.
Prof. Dr.Semavi Eyice devam ediyor;
Baltalimanı'nın az ilerisindeki BOYACIKÖYÜ'nün kumaş boyayan sanatkarların buraya yerleşmesi ile ancak 1806'da doğduğu bilindiğine göre yerin adı ile eski tarihi arasında bir bağlantı yoktur. Yerli Rumların buraya verdikleri BAPHEOKHORİON adı eski olmayıp Boyacıköy adının tercümesidir.
(BAPHO= BOYA, KHORA=KÖY, KARİYE) ibarettir.
Aşağıdaki fotograflarda Baltalimanı Sarnıcı'nın siyah beyaz fotograflarını görüyorsunuz.
Sırayla sarnıcın içini, Sarnıcın dış cephesini ve Nezih Fıratlı'dan sarnıcın planını izliyorsunuz.
İçerenköy Mezarlığındaki Eskiçağ, Bizans kalıntıları
İçerenköy; özellikle prehistorik çağlardan itibaren buluntu veren, İstanbul Kadıköy yakasının bir semti...Roma ve Bizans ve Osmanlı dönemiyle ilgili kalıntılara da temel kazılarında sıkça rastlanıyor. İçerenköy mezarlığında gezinirken mezarlık içinde etrafa savrulmuş Bizans dönemine ait sütün gövdeleri gördüm ve makinamla görüntüledim.