İlk ve ikinci fotograflar Perperene antik tiyatroya , yandan, skene (Sahne) yönünden ve orkestra çukurundan bakış,
2-3 İki lahit
Perperene antik kenti; Mysia bölgesinde, Bergama ile Ayvalık ilçeleri arasındaki Muhteşem Fıstık çamı ormanları ve granit taşlarıyla ünlü, arasından ırmaklar geçen Kozak Yaylasında, Aşağıbey köyü yakınında Çakıl kayası denilen yerde. Strabon ve Bizantion'lu Stephanos'un da isminden söz ettiği Perperene'nin Hellen dilinde bir anlamı yoktur. Bilge UMAR ismin aslının Luvi dilinden Parparana yani Pa-(a)rpa-(u)ra-wana "Koca su pınarının Ülkesi" olduğu kanısında. Yöre Madra dağının (Antik Pindasos dağı olarak da kayıtlarda ve yer adlarında rastlıyoruz) uzantılarında, ama ılıcaların da yoğun olduğu bir bölge.
Perperene ilk kez 1886-1889 yıllarında yüzey araştırmaları yapılmış ve planları çıkarılmıştır. Ancak günümüzde kalıntıları oldukça geniş bir alana yayılmıştır. Akropolde iç içe iki sur kalıntısı, 2000 kişilik
tiyatronun kalıntıları belirgindir.Özellikle tiyatro kaveaları(oturma yerleri) yer yer çok sağlam durumdadır Bir tapınak ve hamam kalıntısı vardır.Agora(pazar yeri) kalıntıları ve her tarafa yayılmış işlenmiş taşlar ve sütun tamburları görülmektedir. Ayrıca Perperene'de çok ilginç bir nekropol(mezarlık) ve kayalara oyulmuş lahitler var. Bu kalıntılar Hellenistik ve Roma dönemlerine tarihlenirler. Roma devri sonlarına kadar kentte birbirinden farklı on beş damgalı sikke basılmıştır.Bu sikkeler üzerindeki resimlerden Perperene'de Zeus, Athena, Apollon, Aphrodit, Demeter ve Asklepios'un saygı gördüğü anlaşılmaktadır.
Bergama krallığının sayfiye kenti olan Perperene M.S.V.yüzyıldan sonra Bizans'ın piskoposluk merkezi olmuş ve bu arada Teodosiupolis ismini almıştır. Theodosiupolis ismiyle uzunca bir dönem anıldığı anlaşılmakta. Ancak Anadolu'lu bir isim olduğu hemen anlaşılan Perperene binyıllardır yaşamakta..
Antik kentte yeterli bir araştırma ve arkeolojik kazılar yapılmamıştır kent şu anki görünümü ile bilimsel bir kazıyı beklemektedir. Antik kentte 2004 yılı itibarıyla bendeniz bir tabelaya rastlamadım. Kalıntılar Anadolu'daki bir çok ören yeri gibi denetimsiz, korunaksız, kayıtsız, oraya buraya saçılmış durumda.. Çevredeki insanların çoğu burada önemli bir antik kentin varlığından bile habersiz, ancak kaçak kazıcılar tabi ki burada da boş durmamışlar, özellikle lahitleri kurcalamışlar, çukurlar açıp, talan etmişler. Aşağıbey yakınındaki Kaplanköy' de madencilerin istilası altındaydı, bakalım Danıştayın ferahlatan kararından sonra neler olacak. Misafirler ve turistler muhteşem fıstıkçamı ağaçlarından,kayaç bir jeolojik formasyondan oluşan Kozak yaylasında, Aşağıbey köyünden yanlarına alacakları bir vatandaş (rehber) ile gezmelidirler. Aşağıbeyli Köylüler tüm yörede olduğu gibi misafirperver ve uygar insanlardır. Kalıntılar alanına çakılyakası tepesi demektedirler.
KAYNAKLAR:
İlkçağda Burhaniye-Prof.Dr.Engin BEKSAÇ
Bergama-Prof. Dr.Wolphang RADT
Mysia-Prof.Dr.Bilge UMAR
Anadolu'nun Tarihi Coğrafyası 1-Prof.Dr.Veli SEVİN
Not:Perperene Fotoğrafları digital öncesi dönemde çekilmiştir..Perperene Antik Kentini en son 2004 yılında Değerli Arkadaşım; bir turist rehberi ve nitelikli Aydın kişiliğiyle,çevresine, topluma ışık saçan ve artık aramızda olmayan Değerli Ağabeyim, Arkadaşım Mustafa HALMAN ile ziyaret etmiştik..
Mekanı Cennet olsun, Işıklar içinde uyusun.. Kendisi ile 2004 temmuzunda önce Pyrrha/Gömeç, Karaağaç Karatepe Burnunu, Adramytteion kazı alanını, Burhaniye Fığlatepe'deki kalıntıları, Gömeç Kızçiftlik Kisthene'yi, Perperene'yi, Bergama Asklepion'unu ve en son Allianoi'yi gezmiştik..Allianoi'in sular altında kaldığını duysaydı, çok üzülür ve kulaklarına inanamazdı... Mustafa'cım; Gökyüzüne bak, belki oralarda buluşuruz birgün...
Evet Mustafa HALMAN'ı çok ama çok özlüyoruz..
Güncelleme: 19 Temmuz 2011 ERK
men
3 Nisan 2009 Cuma
Tophane, Fındıklı Metopon/Argyropolis/Palinormikon Kalıntıları-1
Tophane, Fındıklı Metophon/Metophen,Argyropolis, Palinormikon Kalıntıları
Dionysios Byzantios Anaplus Bosporou/Boğaziçi'nde Bir Gezinti kitabında METOPON (TOPHANE) ile ilgili diyor ki;
OSTRODES'in(TOPHANE CİVARI) ardından METOPON (=Alın) adı verilen yer gelir. Burası kentin karşısındadır. Çünkü burası Bosporus Burnu'na bakar. (Saray Burnu). Görünümünden dolayı bu ad verilmiştir. Çünkü kara tarafında zemin düz, deniz kıyısı sarp ve dikeydir. Bununla beraber, tanrısal tanıklıklardan yoksun değildir. Zira burası Apollon'un onurlandırıldığı bir yerdir.
AşağıdaTophane buluntusu bir sütun tamburu..Buluntu Bizans dönemi M.S 5-6.yy.a aittir. Yükseklik 60cm.Çapı 62.5 cm. Env. no: 901
İstanbul Arkeoloji Müzesi Bizans Salonunda.
Bir sütunun üst tamburu..Yaprakları arasına insan ve hayvan figürleri yerleştirilmiş kalın bir asma dalıyla bezeli. Ortada,dalın üzerinde duran eli değnekli bir genç çoban tasvir edilmiş. Çoban diğer eliyle kalın bir tasmayla bağlı bir köpeği tutmakta.
Solda çift süren bir yaşlı köylü tasviri ve bir keçi..Diğer tarafta dallar ve yapraklar arasında bir öküz var. Tamburun üst kenarı, iki lento arasında bir sarmaşık dalı kıvrımı ile çevrili...
Kaynaklar:Dr. Alpay Pasinli İstanbul Arkeoloji Müzesi-Akbank yay.2003
Bizans Devrinde Anaplus ve Bizade adlarını taşıyan Rumeli Yakasının en ucunda,başlıbaşına bir şehir oluşturan Galata'yı, Argyropolis 'in (Fındıklı,Gümüş Şehri) izlediği sanılır.Şimdiki Tophane dolaylarında Fındıklı'da olması muhtemel görülen bu yerde Hadrianus ve Nathalia adlarına IX. yüzyıl başlarında METOPHANES tarafından yapılmış bir kilise vardı..Burada Tophane yokuşundaki KAADİRİHANE Tekkesi altında Bizans Devrine ait bazı mahzen kalıntıları bulunmuştur..
Galata'nın bu kesiminde Tophane Binaları ve kışlası 1955-1956da yıktırıldıktan sonra meydana çıkan yamaçta, Nusretiye Camii karşısına düşen bir yerde bir Bizans kilisesine ait olması kuvvetle muhtemel bazı temel ile tuğla duvar parçalarının ortaya konulduğuna işaret edilebilir.1974'de Denizcilik Bankasına ait yeni yapılardan Karaköy tarafındaki ilkinin tam karşısında, yamacın dibinde bu yıkıntılardan bir kısmı görülebilmekte, fakat ne çeşit bir yapıya ait olabilecekleri hususunda kesin bir neticeye ulaşılamamaktadır..Bu duvarlardan Fındıklı tarafında olanlar 48cm ölçüsünde kare 4cm kalınlığında tuğlalardan ve aralarında 4,5 cm kalınlığında harç ile işlenmiş, Karaköy tarafındakiler ise 4cm kalınlığında tuğla ve 6 cm kalınlığında harç ile örülüdür.
Böylece burada iki ayrı devir gösteren bir yapı kalıntısı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu Tophane'deki Bizans Yapısının çok ilgi çekici bir buluntu verdiğine de burada işaret etmek yerinde olacaktır.. Bu Kilise (?) yapısının içinde çok değişik tipte, üstte ölçüleri 0m. 78X0m 70 ve yüksekliği 0m55 olan bir sütun başlığı bulunmuş, arkeoloji müzesine teslim edilmiştir.
KAYNAKLAR:
Bizans Devrinde Boğaziçi:Prof. Dr.Semavi EYİCE-Yeditepe yay.
İustiniaus Döneminde İstanbul'da yapılar : Fırat DÜZGÜNER - Ark. ve sanat yay.
Boğaziçi'nin Eskiçağ tarihi ve yer adlarıyla ilgili en geniş kaynak bence PETRUS GYLLİUS'un DE BOSPORO THRACIO " yani "İSTANBUL BOĞAZI" adlı yapıtı. Burada 85. Sayfada Metophon ve yakındaki Aianteion (Salı Pazarı) ve Polinormikon (Fındıklı? Argyropolis) adlı bölümü okumak gerek.
Bir diğer önemli kaynak ise DİONYSİOS BYZANTİOS'un BOĞAZİÇİ'NDE BİR GEZİNTİ/ANAPLOUS BOSPOROU (YKY) adlı kitabında da Metopon /Tophane ile ilgili 52. sayfasında.
Aşağıdaki belge niteliğindeki fotoğraflar:
Tophane (Metopon/ Metopen) Salıpazarı (Aianteion) arasında cadde kenarında 1956 yılında meydana çıkan Bizans Devri Duvar Kalıntılarının planı
(Dr.Keiss tarafından çizilmiş..İstanbul Arkeoloji Müzesi Arşivinden)
Tophane- Salıpazarı arasındaki kalıntıların genel görünüşü
-Aynı kalıntıların Karaköy tarafındaki parçası
Tophane'de yoğun kalıntı izlerini gösteren tepenin denizden görünüşü; önde şimdiki İstanbul Modern...O tepe Fındıklı tarafına doğru devam ediyor.
Aşağıda yer alan buluntu fotoğrafları;
Tophane'de bulunan Andainton'lu Amakhis'in mezar taşı
İstanbul Arkeoloji müzesindedir.inv, no: 3896
İkinci fotoğraftaki buluntu; ilginç bir Bizans sütun başlığı İst. Ark . Müzesi inv no:5452
3. fotoğraf ise; Tophane'de bulunan Keşiş Pavlos'un mezar taşı...İst.Ark Müzesi inv. no:904
İDGSA yani mezun olduğum Mimar Sinan Üniversitesinin yakınındadır o tepe bölümü.. İşte yukardaki fotoğraflarda da mezbelelik çok açık görünüyor. 2010 Kültür başkentinde Tophane'den dünya çapında bir arkeolojik alandan "dünya çapında mezbelelikler".
Şehrin orta yerinde
• Böylesine önemli bir Tarihsel alanın
tonozlarının "sokak oteli olması" çok ama çok acı....Duyan var mı? Duysalar bile dinlerler mi?